Mesaj
gönderen Berber » 01 Oca 2015, 12:55
2015 yılında Buradan Sahib-el zamana hitaf etmek istiyorum.
Yüreğimde bir dünya söz var.
Sana söylemek istiyorum ağam
Ama ben sana söylemeden önce sen nerede olduğunu söyle ki ayağının altında ki toprağı öpeyim ya Mehdi
Ağa Can çok kederliyim...
Son Baharda ki gökyüzü gibi
Artık kendimi neyle avutayım
Biliyorum ki yüreğim yine seni istiyor.
Ağa Can...
Acaba bunlar da sizin de gönlünüzden geçenler mi?
Bir adak adadım
Eğer seni görebilirsem...
Daha ilk bakışta
canımı senin için vereyim
Ey Fatıma tu Zahra'nın Selamullahi Aleyhanın gülü
Keşke kalbim her zaman senin evin olsa
yüreğimin sayfasına kazısaydın dilber yüzünü...
ne olur ki bir akşam...
kalbimin sokağından geçsen
olabilir mi ki?
ay yüzünü görsem ya da sesini duysam
Ağa...
bize de bir gece yarısı
gece namazında dua et
Ağa Can namaz kılışına kurban olayım
namaz kıldığın ve kunut tuttuğun selam olsun...
Hz Fatıma tu Zahra'nın şehadet zamanı İmam Mehdi af kunutları yaşla doludur.
kunutlarında vay annem diye yakarır.
vay annem...
vay annem...
Selam olsun sana rükuya ve secdeye gittiğin anda, Selam olsun sana tehlil ve tekbir getirdiğinde...
Selam olsun sana hamd ve tevbe ettiğin anda ...
Selam olsun sana sabahları ve öğleden sonraları
Bize de bir gece namazında dua et
Seba rüzgarı bana getirsin sesini ve yakarışlarını
Gel ki senin için öleyim
Senin aşkının esiriyim
Senin bütün gamın kederin bana gelsin
Ağladığını görmeyeyim yas atkısını boynuna attığını
Gel ki pervanen olayım
Şimdi derdin esiriyim
Gel ey Zahra'nın Yusuf'u Yas şalını öpeyim
Dedin ki gözlerin kanla doluyor
Gelincik çiçeğinin ateşinin kederinden
İlahi ben öleyim ki görmeyeyim gözlerinin kanını
Gözlerine kurban ağam
Dudağının üstündeki bene
Öleyim senin için