hangi dersleri seçsem

Yeni Kayıt ve Kayıt Yenileme Hakkında Her Türlü Soru ve Cevaplarını Paylaşabileceğiniz Bölüm
Cevapla
tebessümm
Doçent
Mesajlar: 1363
Kayıt: 24 Ağu 2014, 00:57

hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen tebessümm » 29 Oca 2016, 21:24

arkadaşlar ben şu dersleri seçmeye karar verdim
1)seçmeli dil ve anlatım 7
2)trafik 1
3)dil ve anlatım 7
4)türk edebiyatı 7
5)din kültürü 7
6)ingilizce 7
7)matematik 4
8) seçmeli dil ve anlatım 6
9)psikoloji 1
10)seçmeli dil ve anlatım 5
11)hz muhammedin hayatı 3
12)dil ve anlatım 6
13)türk edebiyatı 6
bunlaru seçtim ama psikoloji ve trafik dersinde kararsız kaldım :26: :26:


Kredi:193
Dönem:8
<3mezun<3 :tipik:

bakansiz
Doktor
Mesajlar: 343
Kayıt: 18 Ağu 2014, 14:52

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen bakansiz » 29 Oca 2016, 21:32

Artık sistem değişmiş.
Zorunlu 1. dönem derslerini seçmeden 2. ya da 3. dönem dersi alamıyorsun :)
Trafik ve psikoloji iyidir full çıkmış sorular tekrar eder yüksek notla geçersin çalışırsan.

tebessümm
Doçent
Mesajlar: 1363
Kayıt: 24 Ağu 2014, 00:57

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen tebessümm » 29 Oca 2016, 21:36

bakansiz yazdı:Artık sistem değişmiş.
Zorunlu 1. dönem derslerini seçmeden 2. ya da 3. dönem dersi alamıyorsun :)
Trafik ve psikoloji iyidir full çıkmış sorular tekrar eder yüksek notla geçersin çalışırsan.
yoo ben seçtim :mrgreen: ya ygs ye gireceğim 13 ders çok fazla onun yerine trafik ve psikoloji dersini
bıraksam yerine tek ders seçsem :26: :26: :26:
Kredi:193
Dönem:8
<3mezun<3 :tipik:

Kullanıcı avatarı
missguard
Doktor
Mesajlar: 214
Kayıt: 03 Tem 2015, 16:27

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen missguard » 30 Oca 2016, 02:03

Kredileri eksik bırakma hepsini seç. Kolay dersleri seçersen sadece çıkmış soru çözüp geçersin. Tek ders olsun diye kredisi yüksek zor ders seçme.

Kullanıcı avatarı
liderim07
Mesajlar: 18
Kayıt: 26 Ara 2015, 15:22
Konum: Antalya

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen liderim07 » 30 Oca 2016, 13:17

DİL ANLATIM 5 KİTAP ÖZETİ
Geleneksel Türk tiyatrosu olan Hacivat ve Karagöz oyunu bir gölge oyunudur.
Gölge Oyunu: Genellikle deriden kesilmiş bir takım insan, hayvan ve eşya tasvirlerinin arkadan ışık verilerek, gölgelerinin gerili beyaz bir perde üzerine düşürülmesiyle oynatılan oyundur.
Dört bölümden oluşur. Mukaddime (Giriş): Oyunun başlangıç bölümüdür. Muhavere (Söyleşme): Karagöz ile Hacivat arasında geçer. Fasıl (Oyun): Oyunun kendisidir. Bitiş: Bu bölüm çok kısadır
Deneme: Bir insanın herhangi bir konuda içini dökmek, paylaşmak amaçlı kesin hükümlere varmadan samimi bir üslupla yazdığı yazılardır.
Deneme: Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düzyazı türü de denilebilir. Deneme yazarı içinden geldiği gibi nasıl hissediyor ve düşünüyorsa öyle yazar. Yazdıkları kendi düşünceleridir. Metinlerin sınıflandırılmasında öğretici metinler grubuna girer.
Anı: Bir kimsenin, özellikle tanınmış kişilerin yaşadıkları dönemde gördükleri ya da yaşadıkları ilginç olayları gözlemlerine ve bilgilerine dayanarak anlattıkları yazı türüdür. Tanınmış sanatçı, siyasetçi ve bilim adamlarının yazdığı anılar onların yaşayışlarını, yaşadıkları dönemdeki önemli olayları anlatması bakımından önemlidir.
Öğretici metinler grubu içinde yer alır. Olaylar kurmaca değildir. Yaşanılan olayların hepsi gerçektir.
Hikâye: Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan hayat olaylarını anlatan yazı türüne hikâye denir. Hikâyeler üç bölümden oluşur; Serim (giriş) Düğüm (gelişme) Çözüm (sonuç)
Hikâyenin Öğeleri; Kişiler, Olay, Zaman, Yer (mekân), Dil ve anlatım (üslup) olmak üzere beş öğeden oluşur.

SANAT METİNLERİ
İnsanların iç dünyasında zevk uyandırmak ve onları etkilemek duygu ve hayal dünyalarını renklendirmek düşüncelerinde yeni ufuklar açmak için yazılan eserlerdir.
Sanat metinlerinin özelikleri;
a) Sanat metinlerine edebî metinler adı da verilir.
b) Bu metinlerde estetik ön plandadır.
c) Kişi her okuduğunda ayrı yorumlar.
d) Bu metinlerde amaç duyguyu hissettirmektir.
e) Sanatsal metinlerde anlatış biçimi, estetik önemlidir.
f) Ait olduğu toplumun zevk ve kültürünü içersinde barındırır.
g) Yazar okuyucu kendi kurmaca dünyasına çekmek ister.
h) Sanatsal metinlerde betimleyici, öyküleyici ve açıklama anlatım türü kullanılır .
i) Sanatsal metinlerde kelimeler soyut anlam taşır.
j) Sanatsal metinlerde dil; alıcıyı harekete geçirme işlevindedir.
Edebiyat biliminin içinde yer alır. Sanat metinleri kendi içersinde gruplara ayrılır
A. Coşku ve heyecanı dile getiren metinler(şiir)
Coşku ve heyecanı dile getiren anlatımda dil heyecana bağlı (şiirsel) işlevde kullanılır.
Kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır.
Coşkulu anlatımda duyguların ifade edilmesi önemlidir.
Coşku ve heyecanı dile getiren metinler; duyguları, coşkuları, izlenimleri, dizeler (mısralar)hâlinde imgelerle (Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya.) açıklayan metinlerdir.
Şair hayal dünyasını, duygularını yoğunlaştırır ve bunu yazıya döker.
Öyküleyici anlatımda bir olay ve durumun anlatılması; betimleyici anlatımda kişi, durum ve varlıkların betimlenmesi yapılır

B. Olay Çevresinde Oluşan Metinler
a) Olaylar kurmaca ya da gerçektir. Olaylar kurmacanın özelliklerinden yaralanılarak verilir.
b) Hayal ürünün (kurmacanın) özelliklerinden yararlanır.
c) Okuyanın yorumuna dayanmaz.
d) İnsana ait soyut olaylar somutlaştırılır.
e) Olay örgüsü vardır.
f) Olay örgüsüne dayandığı için kişi, zaman, mekân gibi öğeler vardır.
Olay çevresinde oluşan metinler ikiye ayrılır:
1. Anlatmaya bağlı edebî metinler
2. Göstermeye bağlı edebî metinler
Bunlar da kendi aralarında gruplara ayrılırlar:
1. Anlatmaya bağlı edebî metinler a. Destan b. Masal c. Halk hikâyesi d. Manzum hikâye e. Mesnevi f. Hikâye g. Roman gibi bölümlere ayrılır.
2. Göstermeye bağlı edebî metinler Kendi arasında ikiye ayrılır
a.Geleneksel Türk tiyatrosu; tOrta oyunu, tKaragöz, tKöy tiyatrosu
b. Modern Türk tiyatrosu tKomedi tDram tTrajedi
Göstermeye bağlı edebî metinlerin, sanat metinlerinden ayrılan tarafı; birinin göstermeye ve seyretmeye (göstermeye bağlı edebî metin) diğerinin ise okumaya ve anlatmaya bağlı (sanat metinleri) olmasıdır.
ÖĞRETİCİ METİNLER
Öğretici metinlerde amaç belli bir konuyu öğretmeye yöneliktir. Bu nedenle gerçeğin yeniden yorumlanması gibi bir durum söz konusu değildir. Okuyucuya bilgi vermek ve bilgiyi paylaşmak önemlidir. Her okuyan ayrı yorum çıkaramaz.
Öğretici metinlerin özellikleri;
Belli bir konuyu öğretmek amaç olduğu için konu ile ilgili terimler, açıklamalar kullanılır.
Bilgi vermek okuyucuyu aydınlatmak için yazılır.
Öğretici metinlerde dil açık, anlaşılır biçimde düzenlenir.
Dil göndergesel işlevde kullanılır.
Bu tür metinlerde ele alınan konular açık net ve anlaşılır biçimde okuyucunun kafasında her hangi bir çelişki bırakmadan verilir.
Kurmaca değil, gerçeklik ön plandadır.
Konunun veriş biçimi değil ne anlatmak istediği önemlidir.
Her okuyan ayrı anlam çıkaramaz.
Öğretici metinler kendi arasında gruplara ayrılır;
1. Tarihî metinler; bu metinler tarihî konuları ele alır ve belgelere dayandırılır.
2. Felsefi metinler; felsefi konuları ele alır (varoluş, varlık, ahlak vb.).
3. Bilimsel metinler; bilimsel gelişmeleri araştırmaları delillere dayanarak kesin bir dille anlatan metinlerdir.
4. Gazete çevresinde gelişen metinler; makale, deneme, sohbet, eleştiri, haber yazısı, fıkra, vb.
5. Kişisel hayatı konu alan metinler; mektup, anı, günlük, biyografi, oto biyografi, gezi yazısı vb.



MEKTUP
Birbirinden uzakta bulunan kişilerin duygu, düşünce, istek, dilek ve olayları duyurma da başvurdukları bir haberleşme aracıdır. Mektup en eski haberleşme araçlarından biridir. Günümüzde uygarlığın gelişmesiyle haberleşme araçları da çeşitlenmiştir; gazete, televizyon, bilgisayar, İnternet, belgegeçer… Mektup yazının bulunduğu tarihe kadar çıkabilen en eski edebiyat türlerinden biridir. Eldeki en eski örnekler Mısır firavunlarının (M.Ö 14-15 yüzyıllar) ve Hititlerin mektuplarıdır. Mektup bir edebiyat türü olarak günümüzde iletişimdeki hızlı teknik gelişmelere karşın kişinin iç dünyasını yansıtması ve düşüncelerin paylaşım nedeniyle yerini korumaktadır.
1. ÖZEL MEKTUPLAR Birbirini tanıyan kişilerin(akraba, eş, dost, kardeş vb.) duygu ve düşüncelerini paylaşmak için birbirlerine yazdıkları mektuplardır
2. EDEBÎ MEKTUPLAR Edebiyatçıların birbirlerine ya da dostlarına yazdıkları sanatsal değer taşıyan mektuplardır. Bu mektuplar belge niteliği taşımaları bakımından önemlidir.
3. İŞ MEKTUPLARI Endüstri, iş ve ticaret alanlarında ya da iş yerleriyle kişiler arasında yazılan mektuplardır. Bu mektuplara içtenlik aranmaz. İstenilen açıkça ve anlaşılır bir dille belirtilir. Açıklayıcı anlatım türü tercih edilir.
4. RESMÎ MEKTUPLAR Devlet dairelerinin kendi aralarında veya kişilerle devlet daireleri arasında yazılan mektuplardır.
ÖZ GEÇMİŞ Günümüzde bir de iş başvurularında istenen öz geçmiş (CV) var. CV Latince curriculum vitae kelimelerinin kısaltılmasıdır. Öz geçmiş anlamına
gelir.
GÜNLÜK
Bir kişinin duygu ve gözlemlerini düzenli bir biçimde tarih atarak günü gününe yazdığı yazılardır. Günlük bir sanatçı tarafından yazılır ise edebiyat için değerlidir. O dönemin kültürel özelliklerini, sanat olaylarını anlattığı için tarihi değer taşır. Tarih değildir ama tarihe ışık tutar. Türk edebiyatında günlük Tanzimat’tan sonra ortaya çıkmıştır. Atatürk’ün Anafartalar Savaşı sırasında tuttuğu günlükler, ölümünden sekiz yıl sonra Türk Tarih Kurumunca basılmıştır. Cumhuriyet öncesinin önemli yazarlarından Ömer Seyfettin’in Ruznameler’i de kitap olarak yayımlanmamış günlükler arasında yer alıyor. Salah Birsel, Nurullah Ataç, Falih Rıfkı Atay, Oktay Akbal, İlhan Berk, Necati Cumalı, Oğuz Atay, Tomris Uyar, Ece Ayhan gibi sanatçılar günlük türünde eserler vermişlerdir.
ANI (HATIRA)
Çeşitli meslek dallarında isim yapmış kişilerin, sanatçı ve yazarların, yaşadıkları önemli olaylarla ilgili gözlem, bilgi ve izlenimlerini anlattıklara yazılara anı(hatıra) denir. Bir yazarın kendi başından geçmiş veya kendisinin de karıştığı bir takım önemli olayları sanat değeri taşıyan bir dille anlattığı yazı türü diye de tanımlanır. Anılar birinci tekil kişinin (ben) ağzıyla yazılır. Çünkü olayı yaşayan kişi gördüklerini yaşadıklarını yazar. Anının en önemli özelliği kişinin kendi yaşadıklarını, gördüklerini kendisinin yazmasıdır. Kazım Karabekir, Halit Ziya Uşaklıgil,Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yusuf Ziya Ortaç, Abdulhak Şinasi Hisar, Refik Halit Karay, Mine Urgan, Hakkı Süha Sezgin, Halide Edip Adıvar,Hüseyin Cahit Yalçın,Falih Rıfkı Atay bu türün önemli temsilcileridir
BİYOGRAFİ
Edebiyatta, sanatta, bilimde, politikada veya başka alanda tanınmış kişilerin yaşamlarının anlatan yazı türüne biyografi (hayat hikâyesi) denir. Bu tür yazılara eskiden tercümeihâl adı verilirdi. Eski şairlerimizin hayatları ve sanatları hakkında bilgi veren şuara tezkireleri de biyografi örnekleridir. İlk biyografi yazarı XV. yüzyılda Ali Şir Nevai’dir. XX. Yüzyılda Fuat Köprülü modern anlamda biyografi türünün ilk örneklerini vermiştir. Dünyada biyografinin ilk büyük yazarı eski Yunan edebiyatçısı Plutarkhos (Pulutarkos)’tur. Bilimsel bir konuyu veya bir kimsenin hayatının, kişiliğini, eserlerini geniş olarak inceleyen bunları roman tarzında işleyen edebî yazılara biyografik roman (Yaşam öyküsü romanı)veya monografi denir. Bu türde eser veren en önemli isimler; Şevket Süreyya Aydemir:Tek Adam, İkinci Adam; Ömer Seyfettin: Ülkücü Bir Yazarın Romanı; Neziha Araz: Dertli Dolap, Yunus Emre vb. Belli bir konu, yer ve dönemle ilgili yayınları kapsayan veya en iyilerini seçen esere, bibliyografya veya bibliyografi (kaynakça)denir
OTOBİYOGRAFİ
Bir kimsenin kendi hayat hikâyesini anlattığı yazı veya eserlere otobiyografi denir.
Otobiyografide doğumdan itibaren otobiyografinin yazıldığı ana kadar yaşananlardan anlatmaya değer olanlar yazılır.
GEZİ YAZISI (SEYAHATNAME)
Bir kişinin gezip gördüğü yerle ilgili gözlem ve anılarını, o yer hakkında edindiği izlenimleri, bilgileri aktardığı yazılara gezi yazıları denir. Eskiden gezi yazılarına Seyahatname denirdi. Geziye çıkmayı uğraş edinmiş kimselere de gezgin (seyyah) denir. Gezilerde amaç; yurt dışı ya da yurt içinde gezip görülen yerlere ilişkin bilgi vermek o yerin güzelliklerini görülmeye değer yanlarını, kültürünü, âdetlerini yaşayış biçimlerini tanıtmaktır. Usta bir yazarın gezi kitabını okuyan kimse o yerleri, insanları görmüş gibi olur. Gezen bir insanın gözlem alanı genişler. “Çok yaşayan değil, çok gezen bilir.” gerçeğine ulaşır. Gezmek, görmek, tanımak bilgi ve kültürün en sağlam temelidir. Gezi yazılarını okuyan kişiler anlatılan yerler hakkında bilgi sahibi olurlar. Gezi yazıları; tarih, coğrafya, toplum bilimi, hukuk, folklor ve diğer ilim dallarına temel kaynak olarak göz önünde bulundurulur. Edebiyatımızın en önemli ve en ünlü seyahatnamesi XVII. yüzyılda yaşayan Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesidir. XVIII. yüzyılda Yirmisekiz Çelebi Efendi’nin Paris Sefaretnamesi de kültürel tarihimize kaynaklık yapan önemli bir örnektir. Ahmet Mithat Efendi, Direktör Ali Bey, Cenap Şahabettin, Faliy Rıfkı Atay, Reşat Nuri Güntekin, İsmail Habip Sevük, Şevket Rado, Ahmet Haşim, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, M.Cevdet Anday, Haldun Taner edebiyatımızın tanınmış gezi yazarlarından bazılarıdır
SOHBET (SÖYLEŞİ)
Konuşup görüşme anlamına gelir. Yazarın herhangi bir konu hakkındaki kişisel duygu ve düşüncelerini okuyucuyla konuşur gibi bir anlatımla yazdığı yazılara sohbet denir. Sohbet; arkadaşlık, yarenlik, konuşma görüşme birlikte oturup söyleşme anlamına da gelir. Kompozisyon türü olarak söyleşi, makale planıyla ama karşılıklı konuşma havası içersinde yazılan yazılardır.
HABER Toplum veya tabiatta meydana gelen çeşitli olay, durum, görünüm vb. ile ilgili bilgi ve duyurulara haber denir. Bilgi ve duyuruları halka duyurulması amacı ile hazırlanan yazılara da haber yazıları denir. Gazete ve televizyonlarda haberleri toplayan, ileten kişilere muhabir denir. Radyo, televizyon ve İnternet gibi kitle haberleşme araçları bulunmadan önce haber verme görevini sadece gazeteler üstleniyordu. Kitle haberleşme araçlarının çoğalması gazete haberlerini geri plana atmıştır. Çünkü gazetenin verdiği en yeni haber bir gün öncesine aittir. Radyo, televizyon ve İnternet gibi haberleşme araçlarının verdiği haberler ise günü gününe ve saati saatine bütün gelişmeleri vermektedir. Muhabirler zamana karşı yarışan kişilerdir. Meydana gelen olayları, nedenleri, sonuçları en kısa zamanda haber merkezlerine ulaştırmak zorundadırlar. Haberlerde dil alıcıyı harekete geçirme ve göndergesel işlevinde kullanılır.
GAZETE
Gazetenin tarihi gelişimi 1 Kasım 1831 tarihinde çıkan ve ilk resmî gazete olan Takvîm-i Vakâyi ile başlar. II. Mahmut döneminde yurttaşları bilgilendirmek için çıkarılmıştır. İlk yarı resmî gazete bir İngiliz tarafından çıkarılan (William Churchill 3 Temmuz 1840) Cerîde-i Havâdîs’tir. 21 Ekim 1860 tarihinde Şinasi ile Agâh Efendi tarafından çıkarılan Tercümân-ı Ahvâl ise ilk özel gazete olmuştur. 1862’de Şinasi Tasvir-i Efkâr gazetesini çıkarmıştır. Haber Kaynakları Resmî haberler: En yetkili kişilerden öğrenilen haberlerdir. Özel haberler: Halk arasında meydana gelen olayların halk tarafından muhabirlere bildirilmesi ile elde edilen haberlerdir. Ajans haberleri: Dünya haberlerini toplayıp her yana bildiren kurumların verdikleri haberlerdir.
FIKRA Bir yazarın gazetelerde; güncel, önemli, özelliği olan herhangi bir konu üzerinde kişisel görüş ve düşüncelerini akıcı bir dille belgelendirme gereği duymadan yazdığı ciddi ve nükteli fikir yazılarına fıkra denir. Kişisel bir görüşü açıklayan kısa yazılardır. Fıkralar; gazete ve dergilerde yayınlanan fikir yazıları ve güldüren fıkralar olarak ayrılır. Güldüren fıkralar; mizah unsurlarıyla süslenmiş belli bir amacı bir düşünceyi kısa yolla anlatan yazılardır. Nasrettin Hoca, İncili Çavuş vb

DENEME
Herhangi bir konu üzerinde yazarın kesin yargıya varmadan, kurallara bağlamadan görüş ve düşüncelerini serbestçe ortaya koyduğu fikir yazılarına deneme denir. Konuları ve yazılış amaçlarına göre Klasik denemeler, edebî denemeler, felsefi denemeler ve eleştirel denemeler olarak gruplandırılır.
MAKALE
Bir konuda bilgi vermek, bir gerçeği açıklamak ya da ispatlamak için her türlü kanıtlardan faydalanan bunları bilimsel biçimde inceleyen fikir yazılarına makale denir. Bir tezi savunmak, desteklemek için genellikle gazete ve dergilerde yayınlanan fikir yazılarıdır.
ELEŞTİRİ
Bir düşünceyi, dönemi, sanatçıyı veya sanat eserini inceleyip olumlu ve olumsuz yönlerini değerlendirmek için yazılan yazılara eleştiri denir. Eleştiri yazarına eskiden münekkit denilirdi. Bugün ise eleştirmen, eleştirici veya tenkit yazarı denmektedir Kişinin kendi eleştirisini yansıtan yazılara otokritik veya öz eleştiri denir. Eleştiri; temeli düşünce olan yazı türüdür. Konu sınırlaması yoktur.

DİL ANLATIM 6 DERS NOTLARIM

RÖPORTAJ
Yazarın okuyucularını inandırmak için bir konu, eşya ya da bir yerle ilgili olarak yaptığı incelemeleri değişik boyutlarıyla ele alıp kendi görüşlerini de katarak yazdığı gazete ve dergi yazılarına röportaj denir
Edebiyatımızda röportaj yazarlarının bazıları ve eserleri
Hikmet Feridun Es: Bugün de Diyorlar ki,
Mustafa Baydar: Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar,
Yaşar Kemal: Çukurova Yana Yana, Peri Bacaları, Bu Diyar Baştan Başa,
Nurulah Berk: Ustalarla Konuşmalar,
Fikret Otyam: Ha Bu Diyar, Doğudan Gezi Notları,
Necmi Onur: Mezarlarında Yaşayanla, Telsiz Duvaksız Anadolu,
Yaşar Nabi Nayır: Edebiyatçılarımız Konuşuyor.

MÜLAKAT
Ünlü kişilerin çeşitli yönlerini tanıtmak veya toplumu ilgilendiren önemli bir konuyu aydınlatmak için, ünlü kişilerle, uzmanlarla yapılan görüşmeleri sorulu-cevaplı olarak aktaran yazılara mülakat denir.
Ruşen Eşref Ünaydın’ın Atatürk ile yaptığı görüşme mülakattır
Betûl Mardin ile görüşme mülakattır
Edebiyatımızda tanınmış mülakat yazarlarının bazıları;
Ruşen Eşref Ünaydın, Hikmet Feridun Es, Sermat Sami Uysal, Mustafa Baysal

SÖYLEV (NUTUK – HİTABET)
Bir topluluğun önünde belli bir fikri, bir duyguyu aşılamak için söylenen etkili ve inandırıcı konuşmalara söylev (nutuk – hitabet) denir.
Nutuk her konuda hazırlanabilir. Özellikle millî ve manevi konularda toplumla ilgili düşüncüler üzerinde hazırlanır.
Söylev heyecanlandırarak bir fikri aşılamaktır. Topluluk karşısında konuşma sanatına hitabet, söylevciye de hatip denir. Söylev- nutuk- hitabet aynı anlamda kullanılmaktadır
Söylevlerin Çeşitleri
a. Askerî söylev: Orduların moral gücünü yükseltmek ve güven duygusunu arttırmak için askerlere yönelik verilen söylevdir.
b. Hukuksal söylev: Mahkemelerde savcı ve avukatların yargılama sırasında savunmak ya da suçlamak amacıyla söyledikleri sözler de söylevdir.
c. Akademik söylev: Bilimsel toplantılarda ilim ve fen insanlarının yaptıkları konuşmalara akademik söylev denir. Akademik kabullerde açılış, kapanış ve ödül törenlerinde yapılan bilimsel içerikli söylevlerde vardır.
ç. Siyasi söylev: Genellikle parlamentolarda, diplomatik toplantılarda, mitinglerde söylenen siyasi amaçlı söylevlerdir.
d. Dinsel söylev: İbadethanelerde dinin esaslarını açıklayan, bireysel ve toplumsal sorunları dinsel açıdan yorumlayan söylevlerdir. İslami toplumlarda bu tür söylevlere hutbe denir.
e. İktisadi söylev: Ekonomik konularda iş adamlarının ve ekonomistlerin yaptıkları konuşmalara iktisadi söylev denir.
Söylev yazarlarının bazıları;
Rıza Tevfik Bölükbaşı, Osman Yüksel Serdengeçti,
Süleyman Nazif, Behçet Kemal Çağlar, Osman Bölükbaşı.

Söylev Türünün Tarihsel Gelişimi
Söylev türünün ilk örneklerini Eski Yunan ve Roma dönemlerinde görüyoruz.
Eski Yunan edebiyatında Demosthenes (Demostenes),
Latin edebiyatında Cicero (Çiçero),
Fransız edebiyatında Bossuet (Bosse), Mirabeau (Mirabu) ve Robespiere (Robespiyer) ilk akla gelen tanınmış söylevcilerdendir

Kullanıcı avatarı
liderim07
Mesajlar: 18
Kayıt: 26 Ara 2015, 15:22
Konum: Antalya

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen liderim07 » 30 Oca 2016, 13:24

ARKADAŞLAR BİR KONUDADA BEN FİKİRLERİNİZİ ALMAK İSTERİM

1.si : ŞU ANA KADAR GİRDİĞİM SINAV SAYISI 7 ALDIĞIM KREDİ 130 ( MAT-İNG-FİZİK ve KİMYA dan) MUAF OLDUM ONLARDAN KREDİM YOK HENÜZ
Sizce nasıl bir performans
2.si : BEN NEDEN FORUMA YAZI YOLLAYAMIYORUM DERS NOTLARIMI ARKADAŞLARLA PAYLAŞMAK İSTİYORUM AMA FORUMA YOLLAYAMIYORUM

Sercinyo
Yardımcı Asistan
Mesajlar: 91
Kayıt: 01 Tem 2015, 22:04

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen Sercinyo » 30 Oca 2016, 13:46

girdiğim sınav sayısı 7 aldıgım kredi 194 benimde :D sence nasıl :D

tebessümm
Doçent
Mesajlar: 1363
Kayıt: 24 Ağu 2014, 00:57

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen tebessümm » 30 Oca 2016, 14:00

missguard yazdı:Kredileri eksik bırakma hepsini seç. Kolay dersleri seçersen sadece çıkmış soru çözüp geçersin. Tek ders olsun diye kredisi yüksek zor ders seçme.
zaten öyle düşündüm ama pek zaman yok 13 zorunlu ders
toplam kredim 142
dönemim 7
girdiğim sınav sayısı 4.5 :tipik: :tipik: :tipik:
hiç bir dersten muaf olmadım
kalan derslerden sadece mat 4 zor
ek sınava kalmak istemiyorum
şöyle düşündüm;psikoloji ve trafik dersini almasam tarih 5 i alsam tarihim iyidir :utanma: :utanma:
kafam karıştı.ben 2010 da kayıt oldum yanlış hatırlamıyorsam baya vakit kaybettim
artık vakit kaybetmek istemiyorum.o yüzden bu dönem mezun olup ygse ye iyi çalışmalıyım
Kredi:193
Dönem:8
<3mezun<3 :tipik:

tebessümm
Doçent
Mesajlar: 1363
Kayıt: 24 Ağu 2014, 00:57

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen tebessümm » 30 Oca 2016, 14:03

liderim07 yazdı:ARKADAŞLAR BİR KONUDADA BEN FİKİRLERİNİZİ ALMAK İSTERİM

1.si : ŞU ANA KADAR GİRDİĞİM SINAV SAYISI 7 ALDIĞIM KREDİ 130 ( MAT-İNG-FİZİK ve KİMYA dan) MUAF OLDUM ONLARDAN KREDİM YOK HENÜZ
Sizce nasıl bir performans
2.si : BEN NEDEN FORUMA YAZI YOLLAYAMIYORUM DERS NOTLARIMI ARKADAŞLARLA PAYLAŞMAK İSTİYORUM AMA FORUMA YOLLAYAMIYORUM
bence iyi :utanma: :utanma: :utanma:
keşke muaf olduğun dersleri deneseydin
Kredi:193
Dönem:8
<3mezun<3 :tipik:

Kullanıcı avatarı
liderim07
Mesajlar: 18
Kayıt: 26 Ara 2015, 15:22
Konum: Antalya

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen liderim07 » 31 Oca 2016, 02:08

tebessümm yazdı:
liderim07 yazdı:ARKADAŞLAR BİR KONUDADA BEN FİKİRLERİNİZİ ALMAK İSTERİM

1.si : ŞU ANA KADAR GİRDİĞİM SINAV SAYISI 7 ALDIĞIM KREDİ 130 ( MAT-İNG-FİZİK ve KİMYA dan) MUAF OLDUM ONLARDAN KREDİM YOK HENÜZ
Sizce nasıl bir performans
2.si : BEN NEDEN FORUMA YAZI YOLLAYAMIYORUM DERS NOTLARIMI ARKADAŞLARLA PAYLAŞMAK İSTİYORUM AMA FORUMA YOLLAYAMIYORUM
bence iyi :utanma: :utanma: :utanma:
keşke muaf olduğun dersleri deneseydin

BU YAŞTA ANCA BU KADAR :(
ÖNÜMÜZDEKİ SENE SONUNA KADAR BİTERMİ ACABA
EMEKLİLİĞİ YIL OLARAK DOLDURUP GEÇMİŞ OLUYORUM BELKİ YAŞ HADDİNE Bİ HAK TANIRLAR YAŞI BEKLEMEK ZORUNDA KALMADAN EMEKLİ OLURUZ NASİPSE
En son liderim07 tarafından 31 Oca 2016, 02:15 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Kullanıcı avatarı
liderim07
Mesajlar: 18
Kayıt: 26 Ara 2015, 15:22
Konum: Antalya

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen liderim07 » 31 Oca 2016, 02:09

Sercinyo yazdı:girdiğim sınav sayısı 7 aldıgım kredi 194 benimde :D sence nasıl :D
MEZUNUM DİYORSUN YANİ

Sercinyo
Yardımcı Asistan
Mesajlar: 91
Kayıt: 01 Tem 2015, 22:04

Re: hangi dersleri seçsem

Mesaj gönderen Sercinyo » 31 Oca 2016, 14:06

liderim07 yazdı:
Sercinyo yazdı:girdiğim sınav sayısı 7 aldıgım kredi 194 benimde :D sence nasıl :D
MEZUNUM DİYORSUN YANİ

evet mevzuniyet incelemesindeyim :D

Cevapla

“Yeni Kayıt ve Kayıt Yenileme” sayfasına dön