İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
Herkes ingilizce öğrenebilir bunun aksini düşünen başarısız kişilerdir.
Kişilerin Karakterlerini Tanımlayan Kelimeler
beautiful : güzel
happy : mutlu
lazy : tembel
polite : kibar
generous : cömert
hard-working : çalışkan
mean : cimri
rude : kaba
handsome : yakışıklı
intelligent : akıllı
miserable : sefil
stupid : aptal
Kişilerin Karakterlerini Tanımlayan Kelimeler '' 2 ''
ambitious : hırslı
impatient : sabırsız
selfish : bencil
sociable : sosyal
boring : can sıkıcı
jealous : kıskanç
shy : utangaç
tidy : derli toplu
imaginative : yaratıcı
patient : sabırlı
-----
arrange : düzenlemek, ayarlamak
apologize : özür dilemek
cause : neden olmak
decide : karar vermek
end : son vermek, bitirmek
Kişilerin Karakterlerini Tanımlayan Kelimeler
beautiful : güzel
happy : mutlu
lazy : tembel
polite : kibar
generous : cömert
hard-working : çalışkan
mean : cimri
rude : kaba
handsome : yakışıklı
intelligent : akıllı
miserable : sefil
stupid : aptal
Kişilerin Karakterlerini Tanımlayan Kelimeler '' 2 ''
ambitious : hırslı
impatient : sabırsız
selfish : bencil
sociable : sosyal
boring : can sıkıcı
jealous : kıskanç
shy : utangaç
tidy : derli toplu
imaginative : yaratıcı
patient : sabırlı
-----
arrange : düzenlemek, ayarlamak
apologize : özür dilemek
cause : neden olmak
decide : karar vermek
end : son vermek, bitirmek
En son Ceros tarafından 13 Şub 2012, 22:09 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
eyelash : kirpik
eyebrow : kaş
cheek : yanak
beard : sakal
mustache : bıyık
eye sockets : göz çukuru
temple : şakak
chin : çene
lips : dudak
---
hurt : incitmek
lock : kilitlemek
obey : itaat etmek
refuse : reddetmek
scream : çığlık atmak
---
Bloody hell! : Hadi ordan! (İngilizler kullanıyor)
Keep it change : Üstü kalsın
How nice can that be : Ne kadar iyi olabilir ki ?
eyebrow : kaş
cheek : yanak
beard : sakal
mustache : bıyık
eye sockets : göz çukuru
temple : şakak
chin : çene
lips : dudak
---
hurt : incitmek
lock : kilitlemek
obey : itaat etmek
refuse : reddetmek
scream : çığlık atmak
---
Bloody hell! : Hadi ordan! (İngilizler kullanıyor)
Keep it change : Üstü kalsın
How nice can that be : Ne kadar iyi olabilir ki ?
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
Thank you for your advice: Önerin için teşekkür ederim
Thank you for your effort: Çabanız için teşekkür ederim.
That’s always the case: Her zaman öyledir
Be careful!: Dikkatli ol!
Be calm!: Sakin ol!
Be patient!: Sabırlı ol!
Be quiet!: Sessiz ol
Can I help you?: Yardım edebilir miyim?
Can you repeat it?: Tekrar eder misin?
Cheer up!: Neşelen
Congratulations!: Tebrikler!
make a mess : karışıklık yaratmak
make a mistake : hata yapmak
make a noise : gürültü yapmak
Thank you for your effort: Çabanız için teşekkür ederim.
That’s always the case: Her zaman öyledir
Be careful!: Dikkatli ol!
Be calm!: Sakin ol!
Be patient!: Sabırlı ol!
Be quiet!: Sessiz ol
Can I help you?: Yardım edebilir miyim?
Can you repeat it?: Tekrar eder misin?
Cheer up!: Neşelen
Congratulations!: Tebrikler!
make a mess : karışıklık yaratmak
make a mistake : hata yapmak
make a noise : gürültü yapmak
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
Love + Care = Mom
(Sevgi + İlgi = Anne)
Love + Fear = Dad
(Sevgi + Korku= Baba)
Love + Help = Sister
(Sevgi + Yardım = Kız Kardeş)
Love + Fight = Brother
(Sevgi + Kavga = Erkek Kardeş )
Love + Life = Wife / Husband
(Sevgi + Hayat = Karı / Koca )
Love + Care + Fear + Help +
Fight + Life = True Friend . . .
( Sevgi + İlgi + Korku + Yardım +
Kavga+ Hayat = Gerçek Dost . . .)
=)
(Sevgi + İlgi = Anne)
Love + Fear = Dad
(Sevgi + Korku= Baba)
Love + Help = Sister
(Sevgi + Yardım = Kız Kardeş)
Love + Fight = Brother
(Sevgi + Kavga = Erkek Kardeş )
Love + Life = Wife / Husband
(Sevgi + Hayat = Karı / Koca )
Love + Care + Fear + Help +
Fight + Life = True Friend . . .
( Sevgi + İlgi + Korku + Yardım +
Kavga+ Hayat = Gerçek Dost . . .)
=)
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
post office - postane
library - kütüphane
hospital - hastane
museum - müze
school - okul
Florist - çiçekçi
Grocery store - bakkal dükkani
gas station - benzin istasyonu
jeweler - kuyumcu
Bakery - Fırın
library - kütüphane
hospital - hastane
museum - müze
school - okul
Florist - çiçekçi
Grocery store - bakkal dükkani
gas station - benzin istasyonu
jeweler - kuyumcu
Bakery - Fırın
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
Start over : yeniden başlamak
Okunuşu : stɑrt ō-vər( ovı(r) )
Listen up : Dikkatlice dinleyin
Okunuşu : lisın ap
e.g. The coach said, "Listen up, guys. This is important." : Koç '' Beyler dikkatlice dinleyin. Bu önemli.'' dedi.
accomplice : suç ortağı
Okunuşu : ıkamplıs
e.g. Come on, I need an accomplice : Haydi, Bir suç ortağına ihtiyacım var.
***
get a job : işe girmek
get a shock : şoka girmek
get angry : kızmak, sinirlenmek
get divorced : boşanmak
in fact : aslında
actually : sahiden, gerçekten, aslında
almost : hemen hemen, neredeyse
perhaps : muhtemelen, belki
probably : muhtemelen
unfortunately : maalesef, ne yazık ki
fortunately : neyse ki, neredeyse, iyi ki, Allahtan
also : -de, -da, ayrıca
certainly : tabi, elbette
recently : son günlerde
currently : şu an
Okunuşu : stɑrt ō-vər( ovı(r) )
Listen up : Dikkatlice dinleyin
Okunuşu : lisın ap
e.g. The coach said, "Listen up, guys. This is important." : Koç '' Beyler dikkatlice dinleyin. Bu önemli.'' dedi.
accomplice : suç ortağı
Okunuşu : ıkamplıs
e.g. Come on, I need an accomplice : Haydi, Bir suç ortağına ihtiyacım var.
***
get a job : işe girmek
get a shock : şoka girmek
get angry : kızmak, sinirlenmek
get divorced : boşanmak
in fact : aslında
actually : sahiden, gerçekten, aslında
almost : hemen hemen, neredeyse
perhaps : muhtemelen, belki
probably : muhtemelen
unfortunately : maalesef, ne yazık ki
fortunately : neyse ki, neredeyse, iyi ki, Allahtan
also : -de, -da, ayrıca
certainly : tabi, elbette
recently : son günlerde
currently : şu an
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
He doesn't care about me: Beni umursamıyor.
I’m full: Tokum.
I’m not sure I can do it: Yapabilir miyim emin değilim
I don’t mean it: Onu demek istemedim, onu kasdetmedim.
You set me up!: Bana tezgâh kurdun!
Watch out!: Dikkat et!
That’s all for now: Şimdilik bu kadar
Give me a hand!: Bana yardımcı ol, bana yardım et (şu işe bi el at).
Guess what?: Tahmin et ne (oldu)?
Do me a favor: Bana bir iyilik yap
Don’t move!: Kımıldama!
Don’t worry: Endişelenme
Why not?: Neden olmasın
What happened to you?: Sana ne oldu?
Keep it up!: Aynen devam et!
I see: Anlıyorum
I quit!: İstifa ediyorum, bırakıyorum, vazgeçiyorum.
Family members : Aile üyeleri
father - dad : baba
mother - mum : anne
grandfather - grandad : büyükbaba - dede
grandmother - grandmamma : büyükanne (babane -anane) nine
uncle : amca-dayı-enişte
aunt : hala-teyze-yenge
sister : kız kardeş
brother : erkek kardeş
son : erkek evlat
daughter : kız evlat
nephew : erkek yeğen
cousin : kuzen
relative : akraba
granddaughter : kız torun
grandson : erkek torun
grandchild : torun
elder brother : abi -ağabey
elder sister : abla
I’m full: Tokum.
I’m not sure I can do it: Yapabilir miyim emin değilim
I don’t mean it: Onu demek istemedim, onu kasdetmedim.
You set me up!: Bana tezgâh kurdun!
Watch out!: Dikkat et!
That’s all for now: Şimdilik bu kadar
Give me a hand!: Bana yardımcı ol, bana yardım et (şu işe bi el at).
Guess what?: Tahmin et ne (oldu)?
Do me a favor: Bana bir iyilik yap
Don’t move!: Kımıldama!
Don’t worry: Endişelenme
Why not?: Neden olmasın
What happened to you?: Sana ne oldu?
Keep it up!: Aynen devam et!
I see: Anlıyorum
I quit!: İstifa ediyorum, bırakıyorum, vazgeçiyorum.
Family members : Aile üyeleri
father - dad : baba
mother - mum : anne
grandfather - grandad : büyükbaba - dede
grandmother - grandmamma : büyükanne (babane -anane) nine
uncle : amca-dayı-enişte
aunt : hala-teyze-yenge
sister : kız kardeş
brother : erkek kardeş
son : erkek evlat
daughter : kız evlat
nephew : erkek yeğen
cousin : kuzen
relative : akraba
granddaughter : kız torun
grandson : erkek torun
grandchild : torun
elder brother : abi -ağabey
elder sister : abla
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
-> He never gives me some luck. : O bana hiç şans tanımıyor.
-> I have put up with this annoying noise for two hours. : Bu asap bozucu gürültüye iki saattir tahammül ediyorum.
***
toddler : yeni yürümeye başlayan çocuk
preschooler : okul öncesi çocuk, 2- yaş arası çocuk
preteen : 10-12 yaş arası çocuk
teenager : 13-19 yaş arası genç
***
HAVE
have a bath : banyo yapmak
have a drink (cola, water) : bir şeyler içmek
have a good time : iyi vakit geçirmek
have a haircut : saç kestirmek
have a holiday : tatil yapmak
have a problem : problemi olmak
have a relationship : ilişkisi olmak
have a rest : dinlenmek
have lunch : öğle yemeği yemek
have sympathy : sempati hissetmek
BREAK
break a habit : alışkanlığını bırakmak
break a leg :ayağını kırmak
break a promise : sözünde durmamak
break a record : rekor kırmak
break a window : camı kırmak
break someone's heart : birinin kalbini kırmak
break the ice : buz kurmak
break the law : kanunu çiğnemek
break the news to someone :birine flash haber vermek
break the rules : kuralları çiğnemek
-> I have put up with this annoying noise for two hours. : Bu asap bozucu gürültüye iki saattir tahammül ediyorum.
***
toddler : yeni yürümeye başlayan çocuk
preschooler : okul öncesi çocuk, 2- yaş arası çocuk
preteen : 10-12 yaş arası çocuk
teenager : 13-19 yaş arası genç
***
HAVE
have a bath : banyo yapmak
have a drink (cola, water) : bir şeyler içmek
have a good time : iyi vakit geçirmek
have a haircut : saç kestirmek
have a holiday : tatil yapmak
have a problem : problemi olmak
have a relationship : ilişkisi olmak
have a rest : dinlenmek
have lunch : öğle yemeği yemek
have sympathy : sempati hissetmek
BREAK
break a habit : alışkanlığını bırakmak
break a leg :ayağını kırmak
break a promise : sözünde durmamak
break a record : rekor kırmak
break a window : camı kırmak
break someone's heart : birinin kalbini kırmak
break the ice : buz kurmak
break the law : kanunu çiğnemek
break the news to someone :birine flash haber vermek
break the rules : kuralları çiğnemek
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
While Hodja was walking to his house, a villager who likes baklava stopped him.
Hoca akşamleyin evine yürürken, baklavaya bayılan bir köylü önünü keser.
Hodja ,someone was carrying a large tray of baklava a little time ago.
Hoca, kısa bir süre önce bir adam büyük bir tepsi baklava götürüyordu…
I am not concerned!
Beni ilgilendirmez!
But the man was taking it to your house.
Fakat adam tepsiyi sizin eve götürüyordu.
Then it doesn’t concern you !
O zaman seni ilgilendirmez!
Hoca akşamleyin evine yürürken, baklavaya bayılan bir köylü önünü keser.
Hodja ,someone was carrying a large tray of baklava a little time ago.
Hoca, kısa bir süre önce bir adam büyük bir tepsi baklava götürüyordu…
I am not concerned!
Beni ilgilendirmez!
But the man was taking it to your house.
Fakat adam tepsiyi sizin eve götürüyordu.
Then it doesn’t concern you !
O zaman seni ilgilendirmez!
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
Çoook teşekkür ederiz
- AÇIK ACEMİ
- Doktor
- Mesajlar: 316
- Kayıt: 13 Kas 2011, 10:10
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
teşekkür ederim ceroş lütfen bunların devamini getirir misin hepsini not aldım ve yarın çalişmaya başliyacağim çok çok sağol
kalan kredi:56 toplam kredi:136
- kardelen198
- Uzman Doktor
- Mesajlar: 783
- Kayıt: 22 Haz 2009, 14:01
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
Thank you very much useful sharing...
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
Rica ederim.. =))E-mine yazdı:Çoook teşekkür ederiz
Rica ederim eğer faydalı olursa gerçekten mutlu olurum açıkcası. =) Tabiki devam edeceğim ingilizce dersinden çok sıkıntılı arkadaslarımız var ingilizcenin okadar da zor olmadığını göstermek için kesinlikle devam edicem. =)AÇIK ACEMİ yazdı:teşekkür ederim ceroş lütfen bunların devamini getirir misin hepsini not aldım ve yarın çalişmaya başliyacağim çok çok sağol
You're welcome.kardelen198 yazdı:Thank you very much useful sharing...
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..
Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar
Be like a flower.
Turn your face to the sun.
~ Kahlil Gibran
**
You must be the change you want to see in the world.
- Mahatma Gandhi
Turn your face to the sun.
~ Kahlil Gibran
**
You must be the change you want to see in the world.
- Mahatma Gandhi
Kadınlar hiç de karmaşık değil, sadece aşk istiyorlar, bir de ilgi, bir de şefkat, bir de çiçek, bir de anlayamadığınız bir kaç şey daha..