Hayal kurabilmek(kendi yazılarım...
Gönderilme zamanı: 07 Eyl 2008, 15:23
Hayal kurmak,,Bildiğim ve öğrenebildiğim en güzel düşünce alemidir..Herkes hayal kurabilmeli ve çevresine yansıtmalı...Beyninde okşamalı duygularını sevmeli sevebildiğini gösterebilmeli sevdasına...Sevmek gibidir hayal kurmak,,Mantığa terstir ama güzeldir..Bunun suç olduğunu da düşünenler vardır ama dünyanın işlenecek en güzel suçudur..Hissetmelidir insanoğlu kendini yaşayacağını öleceğini....Bununda en güzel yolu hayal kurmadan geçer..
Muş ‘un en yaban en yüksek ve dillere destan yalancı maviliğinde öğrendim hayal kurmayı...Dağların güzelliği çayırların ve etrafımda dolanan kelebek türlerinin hayatı daha bir tetikledi beni....
Bu suçu işlemek keyif veriyordu...Ezgilerlede daha bir güzel oluyor hanii..
Bir an kaptırıyorsun kendini ve bir daha bırakamıyorsun...Platonik aşklarda, bir garibanın
düşüncelerinde, bir yetimde, bir savaş esirinde canlandırıyorsun düşlerini...
Çıkamıyorsun...
Bu suç kimi zaman zorluyor seni bedenini nefesin kesiliyor..Bunların hayal olduğuna dahi inandıramıyorsun kendini...Çıkmak istiyorsun yeter diyorsun ama seni dinlemiyor nede olsa bu bir suç....
Her suçun bir cezası vardır ya... buda öyle birşey işte...
Kaptırmayacaksın kendini...Bu suçun diğer kötü yanı herşeyin bittiği gibi bir süre sonra bu da bitiyor...Eski aleme birden bire yaptığın dönüş derinden sarsabiliyor seni.
Bunun adı ise hayal aleminde kaybolmak oluyor bir süre sonra...Eski haline geri döner dönmez bu yeteneğide kaybedebiliyorsun..Kaybettiklerin gibi...
Ama hayalsiz insan ruhunu kaybetmiş insanla eş değerde olduğundan kiralık hayallere de dalabiliyorsun amansız vakitlerde...
Hayal kurmanın yasak olduğu bir toplumda yaşamak ta bu alemden uzak kalmanı sağlıyabiliyor..Bir çok şey seni bu yola teşvik ediyor..Yapamadıkların yaptıklarını geçince tek çıkar yol hayal kurmak oluyor.Bir nevi kaçış yoluda olabiliyor..
En güzelide sevdanı hayal etmek oluyor..Hiç buluşmadığınız bir noktada ve kimsenin uğramadığı bir çay bahçesinde edilen muhabbeti düşlüyorsun..Elini tutuyorsun ve hiç bırakmayacak gibi de gözlerine bakıyorsun yarinin..Daha bir sevmek istiyorsun Daha bir tutunmak istiyorsun..Sarılıyorsun sımsıkı...
Ama hayal olduğunun farkına varıncada dalmıyacaksın derinlere...Dedim ya çıkamıyorsun..
Birde Ahmet Kayayı,Yılmaz Güneyi,Mehmet Uzunu,Cigerxwin i ve diğerlerini düşlüyorsun.Aynı masada muhabbetlere dalıp türküleride eşlik ediyorsun yapamadıklarına.
Hayata inat anlık bir gülümseme beliriyor yüzünde ama ..yapamadıkların olunca düşlediklerin. Yoruluyorsun....
Evet ben dünyanın en büyük suçunu işledim cezamı size bırakıyorum...
Huylu huyundan vazgeçmez derler ya.... bu seferde cezamı hayal ediyorum....
Muş ‘un en yaban en yüksek ve dillere destan yalancı maviliğinde öğrendim hayal kurmayı...Dağların güzelliği çayırların ve etrafımda dolanan kelebek türlerinin hayatı daha bir tetikledi beni....
Bu suçu işlemek keyif veriyordu...Ezgilerlede daha bir güzel oluyor hanii..
Bir an kaptırıyorsun kendini ve bir daha bırakamıyorsun...Platonik aşklarda, bir garibanın
düşüncelerinde, bir yetimde, bir savaş esirinde canlandırıyorsun düşlerini...
Çıkamıyorsun...
Bu suç kimi zaman zorluyor seni bedenini nefesin kesiliyor..Bunların hayal olduğuna dahi inandıramıyorsun kendini...Çıkmak istiyorsun yeter diyorsun ama seni dinlemiyor nede olsa bu bir suç....
Her suçun bir cezası vardır ya... buda öyle birşey işte...
Kaptırmayacaksın kendini...Bu suçun diğer kötü yanı herşeyin bittiği gibi bir süre sonra bu da bitiyor...Eski aleme birden bire yaptığın dönüş derinden sarsabiliyor seni.
Bunun adı ise hayal aleminde kaybolmak oluyor bir süre sonra...Eski haline geri döner dönmez bu yeteneğide kaybedebiliyorsun..Kaybettiklerin gibi...
Ama hayalsiz insan ruhunu kaybetmiş insanla eş değerde olduğundan kiralık hayallere de dalabiliyorsun amansız vakitlerde...
Hayal kurmanın yasak olduğu bir toplumda yaşamak ta bu alemden uzak kalmanı sağlıyabiliyor..Bir çok şey seni bu yola teşvik ediyor..Yapamadıkların yaptıklarını geçince tek çıkar yol hayal kurmak oluyor.Bir nevi kaçış yoluda olabiliyor..
En güzelide sevdanı hayal etmek oluyor..Hiç buluşmadığınız bir noktada ve kimsenin uğramadığı bir çay bahçesinde edilen muhabbeti düşlüyorsun..Elini tutuyorsun ve hiç bırakmayacak gibi de gözlerine bakıyorsun yarinin..Daha bir sevmek istiyorsun Daha bir tutunmak istiyorsun..Sarılıyorsun sımsıkı...
Ama hayal olduğunun farkına varıncada dalmıyacaksın derinlere...Dedim ya çıkamıyorsun..
Birde Ahmet Kayayı,Yılmaz Güneyi,Mehmet Uzunu,Cigerxwin i ve diğerlerini düşlüyorsun.Aynı masada muhabbetlere dalıp türküleride eşlik ediyorsun yapamadıklarına.
Hayata inat anlık bir gülümseme beliriyor yüzünde ama ..yapamadıkların olunca düşlediklerin. Yoruluyorsun....
Evet ben dünyanın en büyük suçunu işledim cezamı size bırakıyorum...
Huylu huyundan vazgeçmez derler ya.... bu seferde cezamı hayal ediyorum....