Zorlu yaşam öyküm ve okumayı seçmem! LÜTFEN OKUYUN!
Gönderilme zamanı: 11 Haz 2011, 11:43
Arkadaşlar aslında üniversiteyi kazanmadan bu öyküyü yazmak istemezdim ama ben kazanacağıma gönülden inanıyorum. İnsanların hayatlarında neler oluyor ama herkes hikayenizi bilmeden yargılamaya başlıyor bu yüzden yakınlarım hariç kimse açık lisede okuduğumu bilmiyor. Şu an 23 yaşındayım.
Annem ben 12 yaşındayken intihar teşebbüsünde bulundu. Ve sakat kaldı. Babam da yurtdışında çalışıyordu. Bizle ilgilenen kimse olmadı. Okulu orta ikideyken bıraktım. Ve gerçekten çok başarılı bir öğrenciyken dibe vurdum. Beş parasız sokaklarda gezdim annem hasta yatarken. Günlerce aç yattığım zamanlar oldu. Okula gitmediğim için de kaldım. Daha sonra okulun müdürü beni açık ilköğretim okuluna gönderdi. Tabii bu arada 2 sene kaybettim çünkü en başında beni bundan haberdar etselerdi geçerdim sınıfı. Neyse böyle derken ortaokulu bitirdim diplomamı aldım.
Ardından MAÖL'e yazıldım ama hocaların boşboğazlığı yüzünden sadece 1 dönem devam ettim. Ve okulu tam 5 sene boyunca bırakmış oldum. Neden okumam gerektiğini bilmiyordum. Kimse bak kızım okumazsan böyle olursun demedi. Hiçbir şeyi anlamadım. Taa ki arkadaşlarımın teker teker üniversiteyi kazandığı günü görene kadar. Herkes bana okuyor musun ne yapıyorsun diye soruyordu. Cevap veremiyordum. Küçük görülüyordum. Bu yüzden sürekli yalanlar uydurdum. Liseyi yurtdışında okuduğumu ve denklik vermedikleri yalanını söyledim, çünkü insanlara bunları anlatamazsın, senin sadece tembel olduğunu düşünürler, ya da salak...
Radikal bir kararla AÖL'e geçiş yaptım. Her şeye sıfırdan başlayacaktım. 20 yaşımdayken kaydımı yeniledim ve ilk dönemden itibaren yüksek notlar almaya başladım. Kısmetse bu Temmuz'da mezunum. Şu an not ortalamam 81. Hedefim İstanbul Üniversitesi'nde bir bölümde okumak. Büyük ihtimalle oraya girebileceğim. Şu an tek istediğim istediğim bölüme gidebilmek.
Dilerim ki 3 ay sonra burada mezunum ve üniversiteyi kazandım diyebilirim!
Annem ben 12 yaşındayken intihar teşebbüsünde bulundu. Ve sakat kaldı. Babam da yurtdışında çalışıyordu. Bizle ilgilenen kimse olmadı. Okulu orta ikideyken bıraktım. Ve gerçekten çok başarılı bir öğrenciyken dibe vurdum. Beş parasız sokaklarda gezdim annem hasta yatarken. Günlerce aç yattığım zamanlar oldu. Okula gitmediğim için de kaldım. Daha sonra okulun müdürü beni açık ilköğretim okuluna gönderdi. Tabii bu arada 2 sene kaybettim çünkü en başında beni bundan haberdar etselerdi geçerdim sınıfı. Neyse böyle derken ortaokulu bitirdim diplomamı aldım.
Ardından MAÖL'e yazıldım ama hocaların boşboğazlığı yüzünden sadece 1 dönem devam ettim. Ve okulu tam 5 sene boyunca bırakmış oldum. Neden okumam gerektiğini bilmiyordum. Kimse bak kızım okumazsan böyle olursun demedi. Hiçbir şeyi anlamadım. Taa ki arkadaşlarımın teker teker üniversiteyi kazandığı günü görene kadar. Herkes bana okuyor musun ne yapıyorsun diye soruyordu. Cevap veremiyordum. Küçük görülüyordum. Bu yüzden sürekli yalanlar uydurdum. Liseyi yurtdışında okuduğumu ve denklik vermedikleri yalanını söyledim, çünkü insanlara bunları anlatamazsın, senin sadece tembel olduğunu düşünürler, ya da salak...
Radikal bir kararla AÖL'e geçiş yaptım. Her şeye sıfırdan başlayacaktım. 20 yaşımdayken kaydımı yeniledim ve ilk dönemden itibaren yüksek notlar almaya başladım. Kısmetse bu Temmuz'da mezunum. Şu an not ortalamam 81. Hedefim İstanbul Üniversitesi'nde bir bölümde okumak. Büyük ihtimalle oraya girebileceğim. Şu an tek istediğim istediğim bölüme gidebilmek.
Dilerim ki 3 ay sonra burada mezunum ve üniversiteyi kazandım diyebilirim!