Merhaba
Bir takım nedenlerden dolayı okulu ortaokul 3 sınıfta bırakmıştım. 25 yaşına kadar hayata küsmüş umduğunu alamayan biri gibi hissediyordum kendimi. Çünkü herkese olduğu gibi banada çok haksızlık yapılmıştı ve bir şekilde sistemin dışına itilmiştim. Bir çok mesleğe girip çıktım ancak eğitim durumundan ve başka nedenlerden dolayı istediğim şeylere ulaşamıyordum ve bir gün karar verdim, okuyacağım dedim kendime. Açık İlköğretime kayıt olmaya giderken çok heyecanlıydım, üniversite hayalim vardı ve olabildiğince çabuk bitirmem gerekiyordu ilköğretim ve üniversiteyi. Halk Eğitime gidip hayallerimi söyleyince oradaki memur dalga geçmişti benimle. Sen daha ortaokulu bitireceksin de lisede kalmadan açık liseyi bitereceksinde birde öss yi kazanacaksın diye. Moralimi bozmamaya çalıştımö, bir şey de demedim. Etrafımdaki insanlarda dalga geçtiler. Çok az insan destek oldu desem yeridir. Tabi ortaokulu bitirdik liseye geçince yeni bir heyecan kavradı beni. En dandik işe bile başvururken lise diploması istiyorlardı ve okumayan biri için ne kadar önemli olduğunu en iyi bu yazıyı okuyanlar yani sizler bilirsiniz.
Önce alan seçimleri çıktı karşıma ne yapacağımı bilemedim, önce sözel sonra Türkçe Matematiği seçtim ve en sonunda başarılı olacağıma inandığım yabancı dil bölümünü. Böyle bocalamamın nedeni aslında 2 temel faktöre bağlı. Birincisi gerçekten hiç bir şey hakkında fikrim yoktu, ikincisi kime danıştıysam hepsi kendi seçim hatalarını bende düzeltmeye çalışıyordu. En iyisi kendim araştırsam iyi olacak dedim ve yeteneklerimi gözden geçirdim. Matematik mühendisliğini okumayı çok istiyordum ancak tek başına sayısal öğrenmenin çok zor ve birinden özel ders almamın maddi olarak imkansız olduğunu anlamıştım bu yüzden kendi kendime en iyi seçimin yabancı dil olacağını düşündüm ve tek başıma öğrenebileceğime inandım, sonuç ise başardım.

Tabi şartlar genelde ağırdı, benzincide gece çalışıp sabah sınava girdiğimde oldu, güvenlikte çalışırken 400 kişi ile uğraşıp aynı anda ingilizce öğrenmeye çalışmakta. Kitapların parası şu bu derken şartlar cidden ağırlaşıyordu.
Ve öss senesi geldi çattı, önceden biraz para biriktirdiğim için işten çıkıp sadece kendimi ygsye vermiştim ve lise sınavlarına girmeye devam ediyordum. Memurların ilgisizliği bürokrasinin işleyişi ve diğer aksaklıklarda devam ediyordu... Hedefim Anadolu Üniversitesi açık öğretim fakültesi ingilizce öğretmenliği idi...
Ygs den iyi bir puan almıştım, zorular Türkiye genelinde zordu, örnek olarak Türkiye genelinde Türkçe neti 12 iken ben 30 net yapmıştım. Ne dershaneye gitmiştim ne de lisede örgün eğitim almıştım ancak Allah'ın izni ile hiç yılmadan çalışmıştım, ters orantılı zor sorular soruluncada çok kişiden daha avantajlı olmuştum. Artık hedefim Kocaeli Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiaytı 2. öğretim idi...
Lys biraz daha zor olacaktı benim için çünkü benim rakiplerim genelde kolejliler oluyorlardı ve derslerinin çoğunu ingilizce görüyorlardı ayrıca dershaneye gidiyorlardı. Ama ben yılmadım ve tek başına ingilizce sorular çözerek devam ettim ve azmimden bir şey kaybetmedim. Etrafımdaki insanlar yavaş yavaş desteklemeye başladılar beni, ve gün geçtikçe insanlarda benim kadar inanmaya ve her an merak etmeye başladılar.
Lys zamanı gelip çattığında ise zaman sanki durmuştu, sınavın son anına kadar cıkmadım. Çok zor gelmişti sınav, belki işler hiç istemediğim gibi gitmemişti. Son anda bir doğru daha yaptım ve elimden sınav kağıdını aldılar.

Artık puanların açıklanmasını bekliyordum ve temmuz sınavlarını...
Temmuz sınavlarını sandığımdan daha zor sordular ve geometriden kaldım...
Ve Tm alanınından yabancı dile geçtiğim için geçmeme rağmen ingilizce 3/4 derslerini tekrar aldırdılar bana o yüzden bazı ortak derslerim kalmıştı...
Mat/2 Fizik/2 Geometri/2...
Ek sınava girmekten baska caremiz yoktu yoksa hersey mahvolacaktı. Sonra forumda benim gibi diğer arkadaşlarında mağdur olduğunu öğrendim ve birlikte bir sürü dilekçe yolladık(tabi forum dışı başlkalarıda yollamış) ve delice ek sınav istedik. Yattık kalktık uğraştık açıkçası.
O arada puanlar acıklandı ve tercihler başladı. Puanım 403.32 idi ve sıralamam 4845. di. Artık hedefim daha da büyüdü. Tercihlerimi yaptım ve 3. tercihten Marmara Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlığı kazanmıştım. Kimse bunu tahmin edememişti ama bunu Allah'ın yardımı ile kazanmıştım. Allah'ın her zaman çalışanla beraber olduğunu anlamış ve bunu başarmıştım. Derken ek sınavlar acıklandı. Tabi her sey bir kaos bir karmasa içindeydi kayıtlar baslamıstı ama ek sınavlar kayıt tarihinden sonra yapılacaktı ve bir sürü bürokratik sorun su bu derken sınav bitti ve mezun olmuştum. Artık Üniversiteliyim ve bundan çok mutluyum.
Peki bunu neden yazıyorum?
Eğer istersen arkadaş benden daha iyi yerlere gelebileceğini bil diye yazıyorum, istersen bırak Marmara'yı Boğaziçini de kazanırsın ODTÜ'yü de, yeter ki inan, çalış ve dua et. Ve açık liselilerin sıkıntılarını bu forumda paylaştıkları konuları okuyarak öğrenki ders çıkar. Aynı şeylerle sende uğraşma, bu forumun sana çok faydası olacak bunu bil. Şimdiden başarılar diliyorum, umarım herkes istediği yeri kazanır.