Açık Öğretim Lisesi

Dün çıkma belgemi almaya gittim. GÖrdüklerim ve duyduklarım beni biraz şaşırttı. Bunu sizlerle paylaşmak istedim. Eğitek'e gittiğimde öğle yemeği zamanı gelmişti. Sol taraftaki bahçeye geçip kare şeklinde dizilmiş banklardan birine oturdum. Çok geçmeden takım elbiseli 2 eğitek memuru gelip yanıma oturdular. Bir yandan çay içip bir yandan sohbet ediyorlardı. Çok geçmeden sohbete dahil oldum. "Her şêrde bir hayır vardır." derler ya. Gerçekten öyle. O gün öğle tatiline denk geldiğim için çok mutrlu oldum. Bu sayede Açık Öğretim Lisesi müdürü Osman Özdemir hocamla ve yine Açık Öğretim Lisesi'nde görevli Cihat Türkeli hocamla tanışma fırsatım oldu. Tutturmuş giden düzen hakkında konuştuk. Öğrencilerin mağduriyetini dilim döndüğünce aktarmaya çalıştım. 444 83 83 te ki sözümona ilgisiz serzenişlerden bahsettim. Fakat gördüklerim karşısında dehşete düştüm.
Online testlerin değerini hepimiz biliriz. Derslerden geçmemize yarayan o harikulade yapım. Onların sadece Cihat Hocamın emeği olduğunu öğrendim. Bütün o testler sadece 1 kişi tarafından hazırlanıyormuş. Projenin sahibi, mimarı, emekçisi her şeyi Cihat Hoca. İşini seven, dost canlısı, sıcakkanlı, ilgili, haberdar ve bizden biri Cihat Hoca. Sayısal derslerin online testi yok. "Bir çözüm bulunamaz mı?" diye sitem edişime kızdım bunu öğrenince. Ve ww.aol.meb.gov.tr adresine gönderilen her e-mail in adamakıllı incelendiğini ve dikkate alındığını gördüm. Herkese ulaşmaya çalışan bir kadro var o binada. Tüm olumsuzluklara rağmen ortaya iyi bir şeyler çıkarmak için çalışan insanları gördüm. Hiçbir şey tahmin ettiğimiz gibi değil arkadaşlar.
Aöl kayıtlarının artık örgün eğitim veren kurumlarda yapıldığını bilirsiniz. Bunu yapan kimdir sizce? Açık Öğretim Lisesi Müdürlüğü olmadığını ben gördüm. Demem o ki... Onlarda "BAŞ"tan dertli. Eğitek diye geçen Açık Öğretim Lisesi Müdürlüğü imkansızları başaran bir kurum. Binanın içinde olması gereken arşivi; binasından 35 km uzakta olan kurum. Devletin tahsis ettiği araçla arşivine günde yalnızca 1 kere ulaşılabilen kurum.
444 83 83'e gelen hayret verici konuşmalardan bahsetti Cihat Hocam. Siz olsaydınız o konuşmaları muhattap almak zorunda olan inanın onlar kadar dayanamazdınız. Onlarıda anlamamız gerektiğini anladım. Çok şey konuşuldu biri ötekinden değerli. Dersler çıkardım konuşulanlardan. Ancak bu kadarını anlatabiliyorum. Affınıza sığınarak!
uzun lafın kısası. 444 83 83 e yaptığımız yorumlara, bizim sesimizi kimse duymuyor mu?'lara bir cevap olsun istedim. Ve tabi kii Benim için, Açık Öğretim Lisesi'nde okuyan öğrenciler için bir şeyler yapmaya çalışan Cihat Hocama sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.

yani okuyolardır belki mesajlarımızı falan sevindim

Evet ilgileniyorlar kesinlikle ;
Kitap içerikleriyle ilgili mail atıp mağduriyetimi dile getirmiştim geçen günlerde
bu sene öğrenci şifresiyle girdiğimiz web sayfasına kitap içerikleri isimli bir başlık eklenmiş.

Her şikayetimde sorunum çözüldü hatta halk eğitim merkezinde görevli birbirinden asabi çalışanlar bile...

artemis güzel bir paylaşım. Teşekkürler

Öncelikle Açık Öğretim Lisesi personelinin MEB personelinden çok daha insaflı olduğunu düşünüyorum her zaman. AÖL çalışanları emir kulu bir yerde. Örneğin Talim ve Terbiye Kurulu müfredatı değiştirir ve örgün okullarla birlikte Açık Lise'ye de eklenir yeni dersler ve mecburen AÖL'de bunu uygulamak zorundadır. 2009-2010 döneminde yeni eklenen Geometri 1 ve 2 dersinin ne kadar can yaktığını, kaç kişinin mezuniyetini geciktirdiğini, bizlerden iyi onlar biliyordur. Ama dediğim gibi ellerinden birşey gelmez. Tıpkı ''alansız'' okuyacaklara MEB'in yeni kazığı olan İngilizce 1 ile 8 arasını zorunlu derslere ekleme durumunu da istediklerini düşünmüyorum.

Bu arada forumdan haberdar olduklarını ve takip ettiklerini biliyorum. Bazen burada yapmaları gereken duyuruların bazılarını sitelerinden yayınlamaları gerekliliği konusunda eleştiri yazınca, hemen siteden duyuru yaptıklarına şahit oldum. Keza ek sınav için gönderdiğimiz dilekçelerin ''tek bir ağızdan'' yazılma olduğunu, dolayısıyla örgütlü olduğumuzu da biliyorlar...

Size başımdan geçen ve bazılarınızın da bildiği bir olayı anlatayım; malum bir kaç yıl önce 3 yıllık sistemdeki öğrenciler 4 yıllığa geçeceklerdi, fakat tam mezuniyet sınırında olan bir çok öğrenci vardı, bunların ya kredileri ya da dönemleri eksikti. Neyse bir şekilde sesimizi duyurmaya çalıştık, dilekçeler, mailler, telefonlarla sürekli bu durumu bildirdik. Taleplerimizden biri de ek sınavın dönem olarak sayılmasıydı. Çünkü ek sınavla mezun olabilecek krediye ulaşacak fakat dönem(5) eksiği olan bir çok kişi vardı, bunlardan biri de bendim. Uzun uğraşlar sonunda sesimizi duyurduk ve yapılan ek sınav dönem sınavı olarak sayıldı. Bu da bizi dikkate aldıklarına dair bir işaretti. İyi ki uğraşmışız, iyi ki dikkate almışlar. Emeği geçen herkese teşekkürler yoksa bir çok kişinin mezuniyeti 2 yıl uzayacaktı.

Velhasıl demek istediğim, bir mağduriyet varsa ve siz bunu bildiriyorsanız, bu görülüyor. Sesinizi duyurmuş oluyorsunuz ve ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Gerçekten çalışan, aldığı paranın hakkını veren dürüst insanlar da var, salla başı al maaşı prensibini benimseyenler kadar.

O günler unutulur mu Fays. Ne olağanüstü çabalar, dilekçeler, mail'ler vs.. insanlar ek sınavdan çok dönem sorunu için çabalamıştı. Ve sesinizi duyduklarındaki sevinçler.. Bu yüzden 3 ek sınav yapmışlardı galiba. İşte eleştiriyoruz bazen AÖL personelini ama o günlerde 3 yıllıklara yaptıkları iyilikeri unutmamak gerekir. Yapmasalardı halen yeni mezun olacaktı 3 yıllık sistemdekiler. Yiğidi öldür hakkını yeme...