1. sayfa (Toplam 4 sayfa)

İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:07
gönderen Ceros
Herkes ingilizce öğrenebilir bunun aksini düşünen başarısız kişilerdir.

Kişilerin Karakterlerini Tanımlayan Kelimeler

beautiful : güzel
happy : mutlu
lazy : tembel
polite : kibar
generous : cömert
hard-working : çalışkan
mean : cimri
rude : kaba
handsome : yakışıklı
intelligent : akıllı
miserable : sefil
stupid : aptal


Kişilerin Karakterlerini Tanımlayan Kelimeler '' 2 ''


ambitious : hırslı
impatient : sabırsız
selfish : bencil
sociable : sosyal
boring : can sıkıcı
jealous : kıskanç
shy : utangaç
tidy : derli toplu
imaginative : yaratıcı
patient : sabırlı
-----
arrange : düzenlemek, ayarlamak
apologize : özür dilemek
cause : neden olmak
decide : karar vermek
end : son vermek, bitirmek

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:08
gönderen Ceros
Resim

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:11
gönderen Ceros
eyelash : kirpik
eyebrow : kaş
cheek : yanak
beard : sakal
mustache : bıyık
eye sockets : göz çukuru
temple : şakak
chin : çene
lips : dudak

---
hurt : incitmek
lock : kilitlemek
obey : itaat etmek
refuse : reddetmek
scream : çığlık atmak
---
Bloody hell! : Hadi ordan! (İngilizler kullanıyor)
Keep it change : Üstü kalsın
How nice can that be : Ne kadar iyi olabilir ki ?

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:15
gönderen Ceros
Thank you for your advice: Önerin için teşekkür ederim
Thank you for your effort: Çabanız için teşekkür ederim.
That’s always the case: Her zaman öyledir

Be careful!: Dikkatli ol!
Be calm!: Sakin ol!
Be patient!: Sabırlı ol!
Be quiet!: Sessiz ol

Can I help you?: Yardım edebilir miyim?
Can you repeat it?: Tekrar eder misin?
Cheer up!: Neşelen
Congratulations!: Tebrikler!

make a mess : karışıklık yaratmak
make a mistake : hata yapmak
make a noise : gürültü yapmak

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:17
gönderen Ceros
Love + Care = Mom
(Sevgi + İlgi = Anne)

Love + Fear = Dad
(Sevgi + Korku= Baba)

Love + Help = Sister
(Sevgi + Yardım = Kız Kardeş)

Love + Fight = Brother
(Sevgi + Kavga = Erkek Kardeş )

Love + Life = Wife / Husband
(Sevgi + Hayat = Karı / Koca )

Love + Care + Fear + Help +
Fight + Life = True Friend . . .
( Sevgi + İlgi + Korku + Yardım +
Kavga+ Hayat = Gerçek Dost . . .)


=)

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:18
gönderen Ceros
post office - postane
library - kütüphane
hospital - hastane
museum - müze
school - okul
Florist - çiçekçi
Grocery store - bakkal dükkani
gas station - benzin istasyonu
jeweler - kuyumcu
Bakery - Fırın

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:21
gönderen Ceros
Start over : yeniden başlamak
Okunuşu : stɑrt ō-vər( ovı(r) )

Listen up : Dikkatlice dinleyin
Okunuşu : lisın ap

e.g. The coach said, "Listen up, guys. This is important." : Koç '' Beyler dikkatlice dinleyin. Bu önemli.'' dedi.

accomplice : suç ortağı
Okunuşu : ıkamplıs

e.g. Come on, I need an accomplice : Haydi, Bir suç ortağına ihtiyacım var.

***
get a job : işe girmek
get a shock : şoka girmek
get angry : kızmak, sinirlenmek
get divorced : boşanmak

in fact : aslında
actually : sahiden, gerçekten, aslında
almost : hemen hemen, neredeyse
perhaps : muhtemelen, belki
probably : muhtemelen
unfortunately : maalesef, ne yazık ki
fortunately : neyse ki, neredeyse, iyi ki, Allahtan
also : -de, -da, ayrıca
certainly : tabi, elbette
recently : son günlerde
currently : şu an

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:24
gönderen Ceros
He doesn't care about me: Beni umursamıyor.
I’m full: Tokum.
I’m not sure I can do it: Yapabilir miyim emin değilim
I don’t mean it: Onu demek istemedim, onu kasdetmedim.


You set me up!: Bana tezgâh kurdun!
Watch out!: Dikkat et!
That’s all for now: Şimdilik bu kadar


Give me a hand!: Bana yardımcı ol, bana yardım et (şu işe bi el at).
Guess what?: Tahmin et ne (oldu)?
Do me a favor: Bana bir iyilik yap
Don’t move!: Kımıldama!
Don’t worry: Endişelenme


Why not?: Neden olmasın
What happened to you?: Sana ne oldu?
Keep it up!: Aynen devam et!
I see: Anlıyorum
I quit!: İstifa ediyorum, bırakıyorum, vazgeçiyorum.


Family members : Aile üyeleri
father - dad : baba
mother - mum : anne
grandfather - grandad : büyükbaba - dede
grandmother - grandmamma : büyükanne (babane -anane) nine
uncle : amca-dayı-enişte
aunt : hala-teyze-yenge
sister : kız kardeş
brother : erkek kardeş
son : erkek evlat
daughter : kız evlat
nephew : erkek yeğen
cousin : kuzen
relative : akraba
granddaughter : kız torun
grandson : erkek torun
grandchild : torun
elder brother : abi -ağabey
elder sister : abla

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:27
gönderen Ceros
-> He never gives me some luck. : O bana hiç şans tanımıyor.
-> I have put up with this annoying noise for two hours. : Bu asap bozucu gürültüye iki saattir tahammül ediyorum.

***
toddler : yeni yürümeye başlayan çocuk
preschooler : okul öncesi çocuk, 2- yaş arası çocuk
preteen : 10-12 yaş arası çocuk
teenager : 13-19 yaş arası genç

***
HAVE
have a bath : banyo yapmak
have a drink (cola, water) : bir şeyler içmek
have a good time : iyi vakit geçirmek
have a haircut : saç kestirmek
have a holiday : tatil yapmak
have a problem : problemi olmak
have a relationship : ilişkisi olmak
have a rest : dinlenmek
have lunch : öğle yemeği yemek
have sympathy : sempati hissetmek

BREAK
break a habit : alışkanlığını bırakmak
break a leg :ayağını kırmak
break a promise : sözünde durmamak
break a record : rekor kırmak
break a window : camı kırmak
break someone's heart : birinin kalbini kırmak
break the ice : buz kurmak
break the law : kanunu çiğnemek
break the news to someone :birine flash haber vermek
break the rules : kuralları çiğnemek

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 22:28
gönderen Ceros
While Hodja was walking to his house, a villager who likes baklava stopped him.
Hoca akşamleyin evine yürürken, baklavaya bayılan bir köylü önünü keser.

Hodja ,someone was carrying a large tray of baklava a little time ago.
Hoca, kısa bir süre önce bir adam büyük bir tepsi baklava götürüyordu…

I am not concerned!
Beni ilgilendirmez!

But the man was taking it to your house.

Fakat adam tepsiyi sizin eve götürüyordu.

Then it doesn’t concern you !

O zaman seni ilgilendirmez!

:lol:

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 23:20
gönderen E-mine
Çoook teşekkür ederiz :mrgreen:

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 23:48
gönderen AÇIK ACEMİ
teşekkür ederim ceroş lütfen bunların devamini getirir misin hepsini not aldım ve yarın çalişmaya başliyacağim çok çok sağol :mrgreen:

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 13 Şub 2012, 23:48
gönderen kardelen198
Thank you very much useful sharing... :mrgreen: :wink:

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 14 Şub 2012, 00:04
gönderen Ceros
E-mine yazdı:Çoook teşekkür ederiz :mrgreen:
Rica ederim.. =))
AÇIK ACEMİ yazdı:teşekkür ederim ceroş lütfen bunların devamini getirir misin hepsini not aldım ve yarın çalişmaya başliyacağim çok çok sağol :mrgreen:
Rica ederim eğer faydalı olursa gerçekten mutlu olurum açıkcası. =) Tabiki devam edeceğim ingilizce dersinden çok sıkıntılı arkadaslarımız var ingilizcenin okadar da zor olmadığını göstermek için kesinlikle devam edicem. =)
kardelen198 yazdı:Thank you very much useful sharing... :mrgreen: :wink:
You're welcome. :wink:

Re: İngilizce Kelimeler ve Paylaşımlar

Gönderilme zamanı: 14 Şub 2012, 00:23
gönderen Ceros
Be like a flower.
Turn your face to the sun.

~ Kahlil Gibran

**
You must be the change you want to see in the world.

- Mahatma Gandhi


Resim