
Ürkek, çekingen bir kız çocuğu her sabah okula geç kalan ben


Aslında şimdiki tabirle sınıfın eziklerinden biriydim

Öğretmenimizin elinde zarflarla sınıfa girişi...herkes aldı tabiki bende ama nedense tedirgin şekilde zarfı almıştım önceki yıllarda eve götürdüğümde zarfın içine para istediğimde karşılaşacağım ''paramız yok'' kelimesini duymak istemiyordum...
Bu yüzden aklıma bir fikir geldi



-Hesapla bakalım kızım

Tahtada hesaplıyordum topluyordum çıkarıyordum ama sonuçta bir eksik kalıyordu!
Tüm sınıfın önünde yalancı çıkıyordum ama tabi o an kime anlatabilirdim ki! Aslında parasızlığın para yok diyen bir anneye 1 lira da olsa ver diyememin ve o çocuk aklımla yük olmak istemememin düşüncesini!..o an beni anlarmıydılar!
Ya da ben anlatabilirmiydim o ürkek çekingen halimle?
Öğretmenim sınıfa seslenip zarfı verdiğini gören oldumu diye sordu?
Kafamı kum olsa kuma sokacaktım ama o anda bir ses duydum!
Hatice- Ben gördüm zarfı verirken benim önümdeydi
O çocuk dünyamda ilk yalanımı ve sonunda yalanın nasıl ayağıma dolağındığını öğrendiydim...sebebim vardı ama kendimi ifade edebilen bir çocuk olsaydım o an zarfı hiç almayıp paramız yok derdim!
Aslında para yok değildi ama çocuk dünyamda ev ortamında geçen konuşmalarda benim algıladığım buydu!