emrahk yazdı:Ya inanır mısın ben keşke şu lise bitmeseydi deme noktasındayım. İki ucu pis değnek misali, bir bölümü düşünüyorsun avantajları var öte yanını düşününce birden dezavantaja dönüyor işler. Evet bazı bölümlerde AÖF yazıyor ama yazmasa da zaten yazmayanların da herkes AÖF olduğunu anlıyor. Matematiğimiz sıfır ancak AÖF'de her bölümde sayısal dersler var. Hatta duyduğum kadarıyla çoğu bölümün 1 ve 2. sınıflarının dersleri ortak olduğu için aynıymış. 3-4'den sonra değişiyormuş. Birde formasyon olayını bir siteden okudum, Anadolu Üniversitesi'nin röktörü sanırım Felsefe, Sosyoloji ve Türk Dili Edebiyatı bölümlerine formasyon verdiklerini söylemiş. Ama kriterler ne o tabi bir muamma. Birde dediğim gibi Türk Dili Edebiyatı bölümüne bu sene 8000 kontenjan var ve YGS'den en düşük 305 puanla öğrenci kabul ediliyormuş. Yani İngilizce Öğretmenliği bölümüyle birlikte Edebiya'ta öğrenci alırken puana bakıyor...
Formasyon ile ilgili http://acikogretim.sozel.org adresinden alıntı,
Açıköğretim Fakültesi’nde, 2009-2010 öğretim yılında açılacak olan Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyoloji ve Felsefe bölümlerinden mezun olarak formasyon alanlar öğretmen olabilecek.
Açıköğretim Fakültesi bünyesinde 2009-2010 öğretim yılında açılacak olan Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyoloji ve Felsefe bölümlerinden mezun olarak formasyon alan öğrenciler, öğretmen olmaya hak kazanacak.
Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür, “Bir insan kendini Türk Dili ve Edebiyatı’nda geliştirmek istiyorsa ve bunun sonucunda gerekli koşulları sağlamışsa tabii ki öğretmen olacaktır. Öğretmen olmanın koşulları bellidir. Öğrenci mezun olacak, formasyon alacak, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda başarılı olacak ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın açacağı kadrolara müracaat edecek. Bunların tamamı Açıköğretim Fakültesi mezunları için de geçerlidir. Bunun koşullarını biz değil, Milli Eğitim Bakanlığı belirliyor” dedi. Prof. Dr. Özgür, yaşam boyu eğitim anlamında, bireylerin kendilerini geliştirmeleri, bilgilerini artırmaları ve yaşamlarını zenginleştirmelerini hedeflediklerini kaydederek, “Kendini geliştirmek isteyen herkesin yerleştiği birer program sunmak istiyoruz” dedi.
“Eğitim anlamında her şey denk”
Açıköğretim ile örgün programlar arasında eğitim anlamında hiçbir fark olmadığının altını çizen Özgür, “Bizim denklik kaygımız yok. Kendimize eğitim ve öğretim anlamında çok güveniyoruz. Bugün, Türkiye’de üniversiteden mezun olan hiçbir bireyin kariyer planlamasını üniversiteler yapmaz. Zaten kontenjanlar da Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre belirlenmiyor. Binlerce insan üniversite kapılarında bekliyor. Biz bekleyenlere yeni seçenekler sunarak hayata kazandırmaya çalışıyoruz” dedi. Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür, ulusal basında çıkan eleştirilerin bilinçsizce ve bilgisizce yapıldığına dikkat çekerek, amaçlarının nitelikli eğitim vermek olduğunu sözlerine ekledi.
Meltem Türkeri
Dediğim gibi formasyon konusu hala netliğe kavuşturulmuş değil. Bunun bir nedeni de yeni açılan bölümlerin daha mezun vermemiş olması.
Sen de sayısal mağdurusun benim gibi sanırım..AÖF'de 4 yıllıklar da Sosyoloji de sayısal ders yok denebilir. Bir tek istatistik var.
Felsefe de bir tek Sembolik Mantık var, bir tek o zorlar.
Türk Dili ve Ed. bölümünde de sayısal ders yok sanırım.
2 yıllık ön lisans bölümlerin sözel olanlarında da,mesela benim önceki mesajımda bahsettiğim, sosyal bilimler mesela. Bu bölümde sayısal ders yok. Sosyal hizmetler, halkla ilişkiler, büro yönetimi vs gibi bölümlerde de sayısal ders yok. Tam hatırlamıyorum ama olsa da birinci sınıfta ve sadece "iktisada giriş" ve "temel işletme" tarzında kolay dersler var.