Başka Gözlerden Biz!

Herşey serbest...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Doçent
Forum Moderatörü
Mesajlar: 3303
Kayıt: 29 Nis 2011, 07:57

Başka Gözlerden Biz!

Mesaj gönderen Doçent » 17 Oca 2015, 00:33

Yakın ilişkilerin zorlayıcı kısımlarından birisi, karşınızdaki kişiyi onun kendisini gördüğü gibi görememe durumudur. Genç bir kız bir sabah suratında koca bir sivilceyle uyandığı için kendisini çok ama çok kötü hissedebilir. Onu gördüğünüzde “ne kadar güzelsin” demeniz, onu mutlu edeceğine iyice sinirlendirecektir. Çünkü onun bir derdi vardır; sivilcesi. Siz onu, onun kendisini gördüğü gibi görmüyor olduğunuz için de onun bu sinirli tavrını anlayamazsınız. Üstelik bu yanlış algı sizin hatanız gibi bile görünür.

Peki algılar arası bu farkı yaratan nedir?

İnsanları kendilerini algıladıkları gibi algılamıyor oluşumuzun en bilinen açıklaması, onların perspektifinden bakamıyor oluşumuzdur. Kendinizi bir başkasının yerine koyabilirseniz, o kişiyle kendinizi daha iyi özdeşleştirebilir ve onu daha iyi anlayabilirsiniz diye düşünülür.

Tal Eyal ve Nicholas Epley’in Psikoloji Bilimi Mayıs 2010 sayısında yayınlanan makalelerinde bu duruma sebep olarak çok farklı bir açıklama sunulmuştur. Araştırmalarının sunduğu bulgu şöyledir: kendinizi değerlendirirken belirli somut detaylara takılırsınız (sivilceleriniz, saçlarınız, göz renginiz vs); başkalarını değerlendirirken ise, çok daha soyut düşünürsünüz ve belirli detaylara takılmaktansa genele odaklanırsınız. Kendinizi ve başkalarını değerlendirirken kullandığınız bakış açısı genelden özele, soyuttan somuta olarak değiştiği için, bu değerlendirmeleriniz birbirini tutmaz.

Araştırmacılar bu fikri farklı deneylerle genişletmek istediler. Bir araştırmada katılımcıların fotoğraflarını çekerek, başkalarının onları ne kadar etkileyici olduklarına göre değerlendireceğini söylediler. Bu katılımcılardan, fotoğraflara bakan kişilerin onları nasıl değerlendireceğini öngörmeleri ve tahmin ettikleri puanları vermeleri istendi. Katılımcıların bazılarına, bu değerlendirmenin günün ilerleyen saatlerinde yapılacağı söylenirken, diğerlerine birkaç ay sonra yapılacağı söylendi. Yaacov Trope ve Nira Liberman tarafından yapılan pek çok araştırma gösterir ki, yakın zamanda olacak şeyler için çok daha spesifik düşünürken, gelecekte olacak şeyleri çok daha genel düşünürüz. Bu sebeple, katılımcılardan gün içerisinde değerlendirilmeye alınacağı söylenenler, puanlarını öngörürken çok daha spesifik olup, belirli ayrıntılara takıldılar.

Katılımcının kendini puanlaması ve diğer insanların onu nasıl puanlayacağını öngörmesi arasındaki uyum, bu değerlendirmenin gelecekte olacağı söylenen kişiler için çok daha yüksek oldu. Yani, insanların kendileri hakkında daha genel, daha soyut düşünebilmeleri (gelecekte değerlendirileceğini düşündükleri zaman yaşadıkları durum), başkalarının onları nasıl algılayacağını görmelerine yardımcı oluyor.

Bir başka deneyde, araştırmacılar aradaki zaman farkı ile perspektif alma farkını kıyasladılar. İnsanlara kendi resimlerini puanlamadan önce, başkalarının kendilerini nasıl gördüklerini düşünmeleri söylendi. Bir başkasının perspektifini alabilmek, kişinin alacağını düşündüğü puanı tahmin etmesine hiçbir katkıda bulunmadı. Yani kendimizi bir başkasının yerine koymak çok da yardımcı olmuyor.

Bu zaman farkının yarattığı değişim, biz bir başkasını değerlendirirken de geçerli oluyor. Bir başka deneyde, araştırmacılar katılımcılardan kendilerinin bir başkasının gözünde ne kadar etkileyici olabileceğini değerlendirmelerini istedi. Sonrasında farklı katılımcılara, bu diğer katılımcıların fotoğraflarını puanlamalarını söylediler. Katılımcıların bazılarına bu fotoğrafın o sabah çekildiği, bazılarına da aylar önce çekildiği söylendi. İnsanların puanları, fotoğrafın o gün çekildiği söylendiği zamanlarda, katılımcıların kendilerine verdikleri puanla çok daha örtüşüyordu. Yani, bir başkasını çok daha yakın bir zamanda düşünürken de onların ayrıntılarına daha çok dikkat etmemizi sağlıyor ve kendi değerlendirmelerine yakın bir bakış açısı veriyor.

Sonuç olarak?

Sadece başkasının gözünden bakabilmek size o kişinin kendisini nasıl gördüğünü anlamanıza yardımcı olamayacaktır. Onun yerine, kendiniz ve onun arasındaki mesafeyi iyice yakınlaştırabilmeniz, kendinizi ona yakın hissetmenizi sağlar. Mesafe zamansal veya mekansal olabilir, veya ilişkinize bağlı da olabilir. Tüm bu farklı açılardan birbirinize ne kadar yakınsanız, onun kendini nasıl gördüğünü o kadar daha iyi anlamaya başlarsınız.


Hayat seni güldürmüyorsa espriyi anlamadın demektir.

Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön