Yaptığım stratejik plan
Gönderilme zamanı: 12 Eki 2015, 11:50
Örgün liseden başladım. Liseye başlayıştaki amacım 4 senelik üniversteyi bitirmekti. Ne bölümü olursa olsun. 4 senelik olacaktı. Mesleğim hazırdı. Ama yinede okumuş bir iş adamı olmak her zaman daha iyidi. Pekçok büyüğüm bunu benim aklıma soktu.
9. sınıfı bitirdim(paragrafın sonlarında yazdığım gibi bitirdim). 10 sınıfta güya okulun en iyi bölümü olan lanet olası bilgisayar bölümüne girdim. halbuki benim bölüme mölüme ihtiyacım yok. Endistürü meslek lisesiydim ya, zorundaydım. Neyse. 10. sınıfta hem bölüm derslerini hem normal dersleri işliyorduk. 11 saat boyunca rahatsız sandalyenin üstünde alçak bi masanın üzerineki kafan sürekli monitörde ders işlemek hakikaten amelelikti. Günümüzü yaşayamazdık yahu. Ulan okula sabah giderdik akşam 5'te çıkardık. Ulan birde 16 tane dersten geçmek zorundaydım. Nasıl geçtim hala inanamıyorum. 16'sınıda geçtim. Hakikaten büyük başarıydı benim için. Hoca 1 ay boyunca ders anlatırdı, ben ise sınav günü çalışıp notumu alır geçerdim. O sınavlara çalışırken ne stres, ne beynimi yorardım anlatamam. 10. sınıfı bu şekilde koyun gibi bitirdim. Bu okumak değil amelelikti. hoca eşşek sudan gelene kadar deftere yazdırır, ders anlatırdı. 1 ay sonunda önüme gelen 10 soruluk bir kağıt olurdu. O 1 ay içerisinden soruları cımbızla bile alamassın. Hep aklımda açık liseye gitmek vardı. Bi arkadaşımla bunun muhabbetini yapacaktık. Ama sabit fikirli insanlar hep vay efendim açık liseye okuma hakkı bitenler, okuldan atılanlar gidiyor vb. dediğinden, 10. sınıfıda yarım bırakmamak adına sabrettim. Hep kafam bu sisteme karşı bir şekilde 1 seneyi bitirdim.
Zaten bilgisayarı boşuna okuyordum. Deli işiydi. Yapamıyordum demiyorum. Yapabildiğim halde deli işi olduğunu söylüyorum. Hakikaten bir fobim oluştu bilgisayara karşı. Eğer ki benim amacım 4 senelik üniversteye geçmekse ben neden Paket Programlama, Bilişim Teklonoji, Programlama Temelleri vb gibi derslerden geçmek için bitarafımı yırtayım?
Yazın mekanımdaki vazifemi bitirip asıl yaşadığım yere döndükten sonra. Yazın sonlarına doğru Açık Liseyi iyice bi araştırdım kararlıydım ve gidicektim. Hemde 104 krediyle 11. sınıf'ta açık liseden devam edecektim.
Okul başladığında tastikname almaya gittim annemle. Bu arada daha önce annemede haklı olduğuma dair çok şey anlattığımdan oda benimle aynı fikirde oldu. Önce müdürün odasına gittik. Annem müdürle konuştu, sonra müdür benle konuştu. Müdüre haklı olduğuma dair olanları anlattım aynı bu yazımda anlattığım gibi. Fakat daha detaylısı ve resmisi. Müdürde anneme; Bu normal bi insan değil.. yani bu normal bi öğrenci düşüncesi değil. Çok zeki dedi benim için
Sonra doğru müdür yardımcısının odasına gittik tastiknamemi almaya. Onlada konuştum. Onada çok şey anlattım. Tastikname defterini almaya diğer müdür yardımcısının yanına gidip defteri alıp geldim. Geldiğimde bana, burada en azından ders anlatan var orada kendin çalışacaksın demişti. Bende ona, ders anlatan varda ne oluyor, ben kimyadan ders anlatan olduğu halde 05 aldığımı bilirim. O 5 puanıda hayrına vermişti. Çalışmadan olmuyor demiştim. Bunun gibi çoğu şeye nokta koyan şeyler anlattım müdür yardımcılarına. Tastiknamemi aldım sonra. Tastiknamesini bukadar mutlu alan biri hiç olmamıştı heralde. Mutlu mesut bir şekilde tastiknamemi aldım. ve ilerleyen günlerde açık liseye kaydımı yaptırdım.
seçeceğim zorunlu/sorunsuz derslerin hiç birinden geçemeyeceğimi düşünmüyorum. Örgün okuyanlar lise 4'e geçtiğinde ben mezun olmuş olacağım. (zaten 1 sene geç başlamıştım) Belki o seneki üniverste sınavına yetişemeyebilirim ama en azından ondan sonraki sene gireceğim üniverste sınavına hazırlanmak adına dershaneye gitmem için boş bir sene kazanmış olacağım.
9. sınıfı bitirdim(paragrafın sonlarında yazdığım gibi bitirdim). 10 sınıfta güya okulun en iyi bölümü olan lanet olası bilgisayar bölümüne girdim. halbuki benim bölüme mölüme ihtiyacım yok. Endistürü meslek lisesiydim ya, zorundaydım. Neyse. 10. sınıfta hem bölüm derslerini hem normal dersleri işliyorduk. 11 saat boyunca rahatsız sandalyenin üstünde alçak bi masanın üzerineki kafan sürekli monitörde ders işlemek hakikaten amelelikti. Günümüzü yaşayamazdık yahu. Ulan okula sabah giderdik akşam 5'te çıkardık. Ulan birde 16 tane dersten geçmek zorundaydım. Nasıl geçtim hala inanamıyorum. 16'sınıda geçtim. Hakikaten büyük başarıydı benim için. Hoca 1 ay boyunca ders anlatırdı, ben ise sınav günü çalışıp notumu alır geçerdim. O sınavlara çalışırken ne stres, ne beynimi yorardım anlatamam. 10. sınıfı bu şekilde koyun gibi bitirdim. Bu okumak değil amelelikti. hoca eşşek sudan gelene kadar deftere yazdırır, ders anlatırdı. 1 ay sonunda önüme gelen 10 soruluk bir kağıt olurdu. O 1 ay içerisinden soruları cımbızla bile alamassın. Hep aklımda açık liseye gitmek vardı. Bi arkadaşımla bunun muhabbetini yapacaktık. Ama sabit fikirli insanlar hep vay efendim açık liseye okuma hakkı bitenler, okuldan atılanlar gidiyor vb. dediğinden, 10. sınıfıda yarım bırakmamak adına sabrettim. Hep kafam bu sisteme karşı bir şekilde 1 seneyi bitirdim.
Zaten bilgisayarı boşuna okuyordum. Deli işiydi. Yapamıyordum demiyorum. Yapabildiğim halde deli işi olduğunu söylüyorum. Hakikaten bir fobim oluştu bilgisayara karşı. Eğer ki benim amacım 4 senelik üniversteye geçmekse ben neden Paket Programlama, Bilişim Teklonoji, Programlama Temelleri vb gibi derslerden geçmek için bitarafımı yırtayım?
Yazın mekanımdaki vazifemi bitirip asıl yaşadığım yere döndükten sonra. Yazın sonlarına doğru Açık Liseyi iyice bi araştırdım kararlıydım ve gidicektim. Hemde 104 krediyle 11. sınıf'ta açık liseden devam edecektim.
Okul başladığında tastikname almaya gittim annemle. Bu arada daha önce annemede haklı olduğuma dair çok şey anlattığımdan oda benimle aynı fikirde oldu. Önce müdürün odasına gittik. Annem müdürle konuştu, sonra müdür benle konuştu. Müdüre haklı olduğuma dair olanları anlattım aynı bu yazımda anlattığım gibi. Fakat daha detaylısı ve resmisi. Müdürde anneme; Bu normal bi insan değil.. yani bu normal bi öğrenci düşüncesi değil. Çok zeki dedi benim için
Sonra doğru müdür yardımcısının odasına gittik tastiknamemi almaya. Onlada konuştum. Onada çok şey anlattım. Tastikname defterini almaya diğer müdür yardımcısının yanına gidip defteri alıp geldim. Geldiğimde bana, burada en azından ders anlatan var orada kendin çalışacaksın demişti. Bende ona, ders anlatan varda ne oluyor, ben kimyadan ders anlatan olduğu halde 05 aldığımı bilirim. O 5 puanıda hayrına vermişti. Çalışmadan olmuyor demiştim. Bunun gibi çoğu şeye nokta koyan şeyler anlattım müdür yardımcılarına. Tastiknamemi aldım sonra. Tastiknamesini bukadar mutlu alan biri hiç olmamıştı heralde. Mutlu mesut bir şekilde tastiknamemi aldım. ve ilerleyen günlerde açık liseye kaydımı yaptırdım.
seçeceğim zorunlu/sorunsuz derslerin hiç birinden geçemeyeceğimi düşünmüyorum. Örgün okuyanlar lise 4'e geçtiğinde ben mezun olmuş olacağım. (zaten 1 sene geç başlamıştım) Belki o seneki üniverste sınavına yetişemeyebilirim ama en azından ondan sonraki sene gireceğim üniverste sınavına hazırlanmak adına dershaneye gitmem için boş bir sene kazanmış olacağım.