Bağlaçlar

TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI dersi hakkında sorularınızı, cevaplarınızı, bildiklerinizi paylaşabilirsiniz...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
admin
Site Admin
Mesajlar: 82
Kayıt: 16 Kas 2006, 19:14

Bağlaçlar

Mesaj gönderen admin » 08 Şub 2007, 17:07

Cümleleri veya aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlayarak aralarında anlam ilgisi kuran sözcüklere denir.



“İLE” - “VE” BAĞLAÇLARI



Aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlar.



---Evin ve bahçenin kapısı açıktı.(Tamlayan)

---Bu radyo Adana’da ve Mersin’de yayın yapıyor.(D.T)

---Akşam arkadaşıma gideceğim ve her şeyi anlatacağım.

---Cehennemle cenneti bu dünyada yaşadık.(Nesne)

---Evle okul arasında mekik dokuyor.(Tamlayan)

---Annesiyle babası yarın bize gelecek.(Özne)



Uyarı:Biri bağlaç diğeri edat olan iki çeşit “ile” vardır.Bir cümlede “ile”nin yerine “ve”yi getirebiliyorsak bağlaç, getiremiyorsak edattır.



---“Bazen yandık bazen menekşelerle söyleştik.(Edat)

---“Kazaklarla ceketi parayla aldım.(B-E)



“DE” BAĞLACI



*Eşitlik, gibilik anlamı katar.



---O filmi ben de seyrettim.

---Bence Aslı da bu işten anlamıyor.



*Abartma anlamı katar.



---Çocuğun okuduğu şiir de şiirdi hani.

---Aldıkları araba da araba yani.



*Küçümseme anlamı katar.



---Sen sınavı kazanacaksın da ben göreceğim.

---Sanki bu işten anlıyorsun da konuşuyorsun.

---Büyüyecek de adam olacak da bize bakacak.



*Sitem anlamı katar.



---Okula kadar geldin de bir selam vermedin.

---İzmir’e kadar geldin de yanıma uğramadın.



*Şaşma,inat,sebep, korkutma anlamı katar.



---Kardeşin de mi bizimle gelecek?(Şaşma)

---Ufaklık, kalemi vermem de vermem,diyor.(İnat)

---Ailesiyle kavga etti de evi terk etti.(Sebep)

---Dışarı çık da göreyim.



*Ama, fakat anlamında kullanılır.



---Pansiyona kaydını yaptı da yerleşmedi.

---Bize gelmiş de fazla kalmamış.”



Uyarı:Türkçede biri bağlaç diğeri hal eki olan iki çeşit “de” vardır. “De”yi cümleden çıkardığımızda cümlenin yapısı bozulursa ektir bitişik yazılır, bozulmazsa bağlaçtır ayrı yazılır.



---Bakkalda sebze de satılıyormuş.

---Ayşe de okulda kalmış.



“AMA” , “FAKAT” BAĞLACI



*Karşıt anlamlı iki cümleyi birbirine bağlar.



---Sınava çok iyi hazırlandı ama üniversiteyi kazanamadı.

---Her sabah spor yapıyor ama zayıflayamıyordu.



*Koşul, pekiştirme anlamı katar.



---Dışarı çıkabilirsin ama eve erken döneceksin.

---Seninle sinemaya gelirim ama işim olmazsa.

---Bu kitabı sana alacağım ama okuyacaksın.

---Dışarıda soğuk ama çok soğuk bir hava var.

---Büyük ama çok büyük bir bahçesi vardı.



“ANCAK” ,“YALNIZ” BAĞLACI



*Ama, fakat anlamında kullanılıyorsa bağlaç,

* Bir tek,sadece anlamında kullanılıyorsa edat,

* Önündeki ismi niteliyorsa sıfat,

* Fiili niteliyorsa zarftır.



---Geziye yalnız bizim sınıf katıldı. (edat)

---Bu adam evde yalnız yaşıyor. (zarf)

---Yalnız insanlar hayata karamsar bakarlar. (sıfat)

---Onunla konuşurum yalnız fikrim yine de değişmez.(bağ)

---Bu işin üstesinden ancak sen gelirsin. (edat)

---Yoğun trafikte işe ancak yetişebildim. (zarf)

---Bütün gün evde yalnızdım. (adaşmış sıfat)

---Filmi seyredebilirsin ancak yarın erken kalkmalısın.(b.)



“Kİ” BAĞLACI



*Özneyi pekiştirir.



---Ben ki yedi iklimin padişahıyım.

---Sen ki Fransa eyaletinin valisisin.



*Neden-sonuç vardır.



---Günü kötü geçmiş ki çok kızgın görünüyor.

---Sana değer veriyorum ki seninle konuşuyorum.



*Kuşku,yakınma,şaşma,amaç-sonuç, tahmin



---Beni tanımıyorsun ki…(Yakınma)

---Kafamı bir kaldırdım ki onu karşımda gördüm.(Şaşma,)

---Arabayı o çizmiş olabilir mi ki?(Kuşku)

---Sana iş buldum ki kimseye muhtaç olmayasın.(A-S)

---Geç saatlere kadar çalışmış olmalı ki sabah uyanamamış. (tahmin)





“HEM…HEM” BAĞLACI



Karşılaştırılan iki unsurun hepsi anlamını vermektedir.Eş görevli sözcükleri bağlar.



---Hem arabayı hem evi üzerine alacakmış.(Nesne)

---Hem ucuz hem kaliteli ayakkabı satıyor.(Sıfat)

---Hem çalışıyor hem üniversite okuyor.(Cümle)



NE…NE BAĞLACI



Cümleyi anlamca olumsuz yapar.Karşılaştırılan iki unsurun hiçbiri anlamını verir.

*Sallanmaz o kalkışta ne bir mendil ne bir kol.(Özne)

*Adam kızını ne arıyor ne soruyor. (yüklem)

*Ne kızı veriyor ne dünürü küstürüyor. (cümle)

*Bu konu ne seni ne beni ilgilendirir. (nesneyi)



NOT: İki karşıt sıfatı birbirine bağlarsa “ikisinin arası, ortası” anlamı verir.



· Kız ne zayıf ne şişman biriydi.

· Konuşan adam ne uzun ne kısaydı.





ya… ya bağlacı:



Karşılaştırılan unsurlardan birini ifade etmek için kullanılır.



· Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin. (cümleleri)

· Aynayı ya Ayşe ya Özlem kırmıştır. (özne)

· Ya salonun ya mutfağın penceresi kırıldı. (tamlayan)

· Takıma ya beni ya onu alacaksın (nesneyi)







DİĞER BAĞLAÇLAR



---Ogün okula gelemedim çünkü çok hastaydım. (sebep)

---Bu maçı kazanacağız hatta şampiyon

olacağız.(pekiştirme)

---Mademki söz verdin, sözünü tutacaksın.

---Bu mağazada elbiseler çok güzel üstelik çok ucuz.

---Sanki dağları sen yarattın.

---Meğer bütün evi o dağıtmış.

---Eğer kardeşine uğrarsan selamımı söyle.

---Çok geç kaldılar; yoksa kaza yaptılar.

---Ders çalışmıyor; üstelik yaramazlık yapıyor.

---Önce bunlardan yani çok iyi bildiğiniz sorulardan

başlayın.

---Bizde yahut sizde çalışabiliriz.

---İster yazarsın ister yazmazsın.



Bu konuyla ilgili test olmak ister miydiniz?

1.Aşağıdakilerden hangisinde “kadar” edatı cümleye “eşitlik” anlamı katmamıştır?



A)Hababam Sınıfı kadar sevilmiş bir komedi filmi yoktur Türk sinemasında.

B)Anlattıklarınıza, “Çağını başkalarının gözünden izleyenler o çağın kuklalarıdır” sözü kadar denk düşen bir söz olamaz.

C)Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar güzeldir sevgiliye sevdiğini söylemek.

D)Filmdeki oyuncu: “Adamın gizlediği elmaslar, dünyadaki kum kadar çoktu” diyordu.

E)Mehmet Rauf da Halit Ziya Uşaklıgil kadar olmasa da usta bir romancıydı.











2.Aşağıdakilerden hangisinde “için” edatı cümleye “amaç” anlamı katmıştır?



A)Ailede üniversiteyi okuyan öncü biri olmadığı için diğer kardeşler de okumamış.

B)Film görsel efektlerden eser taşımadığı için, izleyenleri hayal kırıklığına uğrattı.

C)Edebi eleştiri yapmak zor bir iş olduğu için kimse eleştirmenliğe kalkışmıyor.

D)Konseri yakından izlemek için erkenden konser alanında sıraya girdik arkadaşlarla.

E)İçli türkülerle beslenen bir toplum olduğumuz için eğlence yerlerinde de acı türkülerle eğleniyoruz.











3.Aşağıdaki sorulardan hangisinde “ile” ötekilerden farklı işlevdedir?



A)Yazdıklarıyla söyledikleri birbirini tutmuyordu.

B)Caddenin kenarında bir abrayla iki motosiklet vardı.

C)Ben telefonla konuşurken annem birden içeri girdi.

D)Toptancıya ben ile babam dün gittik.

E)Soru ile cevabı art arda söyleyerek ders çalışıyordu.











4.Aşağıdakilerden hangisinde “göre” edatı cümleye “görecelik” anlamı katmıştır?



A)Duyduğumuza göre filmin en tehlikeli sahnelerinde dublörler kullanılmış.

B)Aktör için yapılan anma, sinemaya yıllarca emek vermiş bir sanatçıya göre değildi.

C)Freud’a göre insan davranışının kökeninde bilinçaltına itilen duygu ve düşünceler vardır.

D)Orhan Kemal Çukurova’yı Zafer Doruk’a göre daha gerçekçi anlatır diyebiliriz.

E)Topluma göre yaşamak istemiyorsan, önce kendi doğrularının yarat.











5.Aşağıdakilerden hangisinde edat kullanılmamıştır?



A)Akşama doğru insanlar kumsalda yürüyüşe çıkıyordu.

B)Öğretmenlerine karşı hiçbir saygısızlık yapmazdı.

C)Çocuk korktuğundan dolayı tir tir titriyordu.

D)Sabahtan beri ağzına hiçbir lokma koymamıştı.

E)Bu konuda sen bile bir şey yapamazsın, diyordu.











6.Aşağıdakilerden hangisinde “için” edatı cümleye amaç anlamı katmamıştır?



A)Yorucu bir günün sonunda açlıklarını gidermek için masaya oturdular.

B)Teyzemlere gitmek için hazırlanmaya koyulmuştuk.

C)Para kazanmak için her işte çalışabileceğini söylüyordu.

D)Evini kurtarmak için canını tehlikeye katıp alevlere daldı.

E)Karnesindeki zayıfları gördüğü için hüngür hüngür ağlıyordu.











7.Aşağıdakilerden hangisinde “üzere” edatı cümleye yaklaşıklık anlamı katmıştır?



A)Alışveriş yapmak üzere dışarı çıkmıştı.

B)Görüldüğü üzere her şey zamanla hallediliyor.

C)Sabrım taşmak üzere, biraz sakin ol!

D)Bu kitabı ondan üç günde okumak üzere aldım.

E)Sabah yola çıkmak üzere erkenden uyudu.











8.Aşağıdakilerden hangisinde “kadar” sözcüğü cümleye karşılaştırma anlamı katmamıştır?



A)Anlaşıldığı kadarıyla suçlu sensin.

B)Onun kadar fedakâr bir anne var mıydı?

C)Benim kadar ders çalışan yok, diyordu.

D)En az bu ev kadar güzel bir ev bulduk.

E)Okuduklarımdan bu roman kadar güzeli yoktur.











9.Aşağıdakilerden hangisinde “göre” edatı cümleye “uygunluk” anlamı katmıştır?



A)Ona göre futbol çok önemliydi.

B)Anladığıma göre bu işte senin de parmağın var.

C)Hava soğuk olduğuna göre, ceketsiz kalamazdım.

D)Henüz kendime göre bir iş bulamadım.

E)Sınıfa göre çok çalışkan bir öğrenciydi.











10.I. Her şeyi biliyormuş gibi davranıyordu.

II. Onun gibi biriyle tanışmayı çok isterim.

III. Bu zamanda bunun gibisini bulamazsın.

IV. Başkasının sorunlarıyla meşgul gibiydi.

V. Sizin de anladığınız gibi, bir sorun kalmadı.



Yukarıdaki cümlelerden hangilerinde edat fiilimsiyle öbekleşmiştir?



A)I ve III

B)II ve IV

C)III ve V

D)IV ve I

E)V ve I











11.Aşağıdakilerden hangisinde “yalnız” sözcüğü ötekilerden farklı görevdedir?



A)Elindeki parayla yalnız bir ceket alabilirdi.

B)Ağlamak yalnız kuruyan kirpikleri ıslatır.

C)Bu konuyu yalnız sizinle konuşabilirim.

D)Sinemaya da gideriz, yalnız önce ödevini bitir.

E)Oyun yalnız akşamları sergilenecekmiş.











12. I. Biraz olsun eğlenmek için arkadaşlarını toplayıp dışarı çıktı.

II. Ölüm kadar üzücü bir olay yoktur şu fani dünyada.

III. Sümbül gibi saçları, kara üzüm gibi gözleri vardı.

IV. Senin için çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin.

V. İnci kadar beyaz dişleri, esmer tenine yakışıyordu.



Yukarıdaki cümlelerden hangisinde edat grubu zarf tümleci görevinde kullanılmıştır?



A)I ve II

B)I ve IV

C)II ve IV

D)III ve V

E)IV ve V











13.Aşağıdakilerden hangisinde “doğru” sözcüğü edat (ilgeç) görevinde kullanılmıştır?



A)Doğru işlerin peşinden koşmalısın.

B)Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış.

C)Adam hızla bana doğru geliyordu.

D)Doğru, toplumdan topluma değişen bir kavramdır.

E)Doğru bir iz peşinde olduğumuzdan emin misiniz?











14.Aşağıdakilerden hangisinde edat grubu cümlede ötekilerden farklı görevde kullanılmıştır?



A)Size yetişmek için buralara kadar koşarak geldim.

B)Kuş gibi yemek yiyorsun, çok zayıfladın yine.

C)Dağ kadar işim var, bunları bırakıp gelemiyorum.

D)Dediğine göre gece gündüz ders çalışıyormuş.

E)Kendi kendine söz verdi, tüm işleri akşama dek bitirecek.











15.Aşağıdakilerden hangisinde “gibi” yle kurulan edat grubu cümlede yüklem göreviyle kullanılmıştır?



A)Kan gibi kıpkırmızı bir gül açmıştı evlerinin önünde.

B)Gece gibiydi saçları, savruluyordu rüzgârda.

C)Annesini gördüğü gibi ortadan kayboldu.

D)Güneş gibi yaşar, ülkemizin her şairi.

E)İnsan gibi bir yaşam sürmeli herkes.











16.Aşağıdakilerden hangisinde edat grubu yüklem görevinde kullanılmıştır?



A)Sabaha karşı limanda bir fırtına kopacağı söylendi.

B)Çocuğuyla ilgilendiğim için teşekkür edip gitti.

C)Bir çöplükmüş gibi attı elindeki o güzelim kitabı.

D)Bize doğru gelen adamı önce tanıyamamıştım.

E)Neredeyse, roman kadardı elindeki kitap.











17.Aşağıdakilerden hangisinde edat grubu cümle dolaylı tümleç görevindedir?



A)Elektronik eşyalara çocukluğundan beri ilgisi vardı.

B)Tiyatro salonunun önünde, akşama dek bilet sattılar.

C)Havalar iyice ısındığından beri bu saatlerde sokağa çıkılmıyor.

D)İlgi çeksin diye vitrin renkli, yapma çiçeklerle düzenlendi.

E)Kıskançlığından çıldırıyor, bu kadarına da ses çıkarmıyordu.











18.Aşağıdakilerden hangisinde edat grubu yüklem görevindedir?



A)Sırf o mutlu olsun diye yapabileceğim her şeyi yaptım.

B)Mina Urgan, ömrünün sonlarına doğru geniş kitlelerce tanındı.

C)Tevfik Fikret de toplumcu bir sanatçıydı Victor Hugo gibi.

D)Saçındaki aklara karşın yaşı oldukça genç sayılırdı.

E)Gelecek içindi, düşünürün söylediği her söz.











19. I. Düşünmek gibi bir beceriye sahipse insan, aklını kullanmalı her zaman.

II. Hayaller ülkesinde yaşayan Don Kişot, yel değirmenine karşı savaştı.

III. Mai ve Siyah’ın şairi Ahmet Cemil gibi hayalci kişiler, hayal kırıklığı yaşar.

IV. Yaşamak için çırpınıyordu bir kuş kalabalık ayakların altında.

V. Renkli ve yağmur damlaları gibi küçük misketlere daldı gözleri.



Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangilerinde kullanılan edat grupları sıfat görevindedir?



A)I ve II

B)I-III ve V

C)Yalnız III

D)II ve V

E)Yalnız V













20.Aşağıdakilerden hangisinde edatın gereksiz kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?



A)Apartmanda sanki kimse yok gibiydi, etrafta hiç ses yoktu.

B)Bana göre pantolon bulunamamıştı, o nedenle utanıyordum.

C)Bu yol bu kadar uzun muydu, diye söylene söylene gidiyordu.

D)Çok yakından okuduğundan dolayı gözleri bozulmuştu.

E)Anladım ki annem kadar güzel yemek yapan yoktur.



CEVAPLAR



1-D 2-D 3-C 4-C 5-E 6-E 7-C 8-A 9-D 10-E 11-D 12-B 13-C 14-C 15-B 16-E 17-E 18-E 19-B 20-A



Cevapla

“Türk Dili ve Edebiyatı” sayfasına dön